CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, 'çatı aday' Ekmeleddin İhsanoğlu ile ilgili olarak, "10-15 milletvekilinin bir araya gelip aday konusunda düşünce alışverişi yapması, bu konudaki düşüncelerini paylaşmasını bir isyan hareketi, bir karşı duruş olarak değerlendirmek mümkün değildir. Biz isyan filan etmiyoruz. Bu konuda ne bir aday kararı aldık, ne de bildiri yayınladık" dedi.Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili Mersin Gazeteciler Cemiyeti'nde (MGC) CHP İl Başkanı Mehmet Faruk Akar ile basın toplantısı düzenleyen Ali Rıza Öztürk, bu seçimin çok önemli olduğunu söyledi. Siyasi parti genel başkanlığı veya buna benzer seçimlerle cumhurbaşkanlığının farklı olaylar olduğunu kaydeden Öztürk, "Adı üstünde Cumhurbaşkanı, milletin birliğini ve bütünlüğünü temsil eden bir kişidir. Yani Cumhurbaşkanı siyasi düşüncesi geçmişte ne olursa olsun 76 milyon Türk vatandaşını temsil kabiliyetine, yeteneğine, alışkanlığına, terbiyesine, ahlakına sahip birisi olması lazım. Cumhurbaşkanlığı seçmek siyasi genel başkanlığı seçmek değildir. Yada bir partinin grup başkan vekilliğini seçmek değildir. Elbetteki herkes kendi siyasal düşüncesine mensup, kendi siyasal düşüncesine paralel düşünceye uygun birinin Cumhurbaşkanı olmasını isteyebilir ama orada bile o paralel düşünceye sahip kişiler arasından gerçekten milletin birliğini, devletin temsil edebilecek, kurumlar arasında, millet arasında ayrımcılık, bölücülük yapmayacak bir kişinin Cumhurbaşkanı olması bence savunulabilir" diye konuştu.
"BİZ CHP'YE GENEL BAŞKAN SEÇMİYORUZ"
CHP olarak hem kendi partilerinin geleceğini, hem de partililerinin taleplerini bir kenara bırakarak diğer partilerle bir blok oluşturup adayı öyle belirlediklerini vurgulayan Öztürk, "Başta ülkedeki diğer muhalefet partisi olan MHP ile sivil toplum örgütleriyle ve diğer parlamentoda grubu olmayan partilerle yapılan görüşmeler sonunda Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu'nun Anayasada yazılı özellikleri taşıyabilen, bu özellikleri Cumhurbaşkanı olduğunda da sürdürebilecek olduğu kanaatine vararak Türkiye'ye Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilmiştir. Ekmeleddin İhsanoğlu ortak payda, ortak isim olarak çıkmıştır. Ekmeleddin İhsanoğlu CHP'nin adayı değildir. Sayın İhsanoğlu CHP'nin savunduğu değerlerin, savunduğu ilkeleri savunmaya bilir. Biz CHP'ye Genel Başkan seçmiyoruz. Biz bizim gibi de düşünmeyen insanların da olmasını istedikleri özelliklerin hayata geçmesini istiyoruz. Bu nedenle Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu Cumhurbaşkanı adayı olarak önerilmiştir. Şimdiden görüyoruz ki kavgacı, hırçın bir üslubun karşısında Türkiye'nin özlediği sakin, ağır başlı bir üslup gösteriyor. Mersin'den de Sayın İhsanoğlu'na en az 600 bin oy çıkacaktır" şeklinde konuştu.
"SÜHEYL BATUM'UN İLK İMZAYI BEN VERİYORUM DEMESİ YANLIŞ BİR DAVRANIŞ BİÇİMİYDİ"
Bazı gazete ve televizyonlarda çıkan 'çatı adaya' Emine Ülker aday gösterilecek şeklinde çıkan haberleri de yanıtlayan Öztürk, "O yapılan toplantıda ben de vardım. Biz isyan filan etmiyoruz. Bir kişi aday olarak öneriliyor. Sizde takdir ederseniz ki zaten bir gerçek. Gösterilen aday Türk kamuoyunun yeterince tanımadı, CHP'nin dokusuna çok uymayan vede bizim yetiştiğimiz tarlalarda görmediğimiz bir bey efendidir. Şimdi bir kere biz milletvekiliyiz. Öncelikle bu kişiyi tanıma ve bu kişiyle ilgili düşüncelerimizi kendi arkadaşlarımızla değerlendirme ve tartışma ihtiyacımız vardı. Bu ayıplanacak bir şey değildir. 10-15 milletvekilinin bir araya gelip bu konuda düşünce alışverişi yapması, hatta değişik milletvekillerimizin aynı ortamda bulunup, bu konudaki düşüncelerini paylaşması bir isyan hareketi olarak, bir karşı duruş olarak değerlendirmek mümkün değildir. Biz ne bir aday konusunda karar aldık, nede bir bildiri yayınlayacağız diye karar aldık. Bu toplantılarımız tamamen bu kişiyle ilgili bilgilenmeye yöneliktir. Tabi ki insanların iç dünyasında bu adayın benimsenmeme olayı vardır ama benim Ekmeleddin İhsanoğlu Beyin adaylığından kişisel olarak memnun olup olmamam sorun değildir. Çünkü Türkiye'nin ihtiyaçları benim memnuniyetimden daha da önemlidir. Ama basın da öyle bir şey oldu ki Sayın Emine Ülker Tarhan aday olmadığı halde, hiçbir yerde adayım demediği halde aday olarak kendi iradesi dışında o mecraya sürüklendi. Bunu bazı kanal ve gazetelerde biraz da gündeme taşıdı. Sayın Süheyl Batum'un orada ilk imzayı ben veriyorum gibi bence yanlış olan bir davranış biçimiyle bu daha da pekişti" ifadelerini kullandı.
