Siirt’te hain terör saldırısında hayatını kaybeden sekiz şehidimize Allah'tan rahmet kederli ailesine ve yakınlarına sabırlar diliyorum. Ulusumuzun başı sağ olsun.

Türkiye tam bir ay önce Suruç saldırısı ile başlayan ve 100’e yakın asker, polis ve vatandaşımızın hayatını kaybettiği bir terör ortamı ülkeyi esir almıştır.

Sorunları Meclis dışında konuşmak Doğru Değildir                       

AKP’nin ortak akıldan uzak tutumları nedeniyle seçimden bu yana kurulamayan hükümet boşluğunda Ülkemiz yeniden yapay ve kasıtlı bir terör kaosu ortamına itilmiştir.

Cumhuriyet Halk Partisinin hain terör saldırılarının Meclis çatısı altında tartışılması ve çözüm yollarının belirlenmesi amacıyla verdiği önerge maalesef AKP ve MHP oylarıyla reddedilmiştir.

Aradan geçen onbeş günde, aralıksız her gün şehit haberleri gelmiştir.

Ve dış politikamız yerlerde sürünmektedir.

Sınırlarımız delik deşik adeta kevgire dönmüş, gireni çıkanı belli değildir.

Suriye konusunda izlenen etnik ve mezhep kökenli siyaset sonucunda ülkemize şehirlerimiz mülteci kamplarına dönmüştür.

Pembe tablolarla süslenmiş ancak her an patlamaya hazır ve hızla çöken bir ekonomide dolar ve döviz kuru rekor üstüne rekor kırmıştır.

Bunca acıya, çözüm bekleyen sorunlara rağmen birileri çıkıp keklik uçurarak “İsteseniz de istemeseniz de bu ülkede yönetim sistemi değişmiştir. Anayasayı bu fiili duruma uydurmak gerekiyor” diyerek Başkanlık sistemini öngören sipariş Anayasa yapılmasını tembih etmektedir.

Bugün ülkemizde yaşadığımız terör belasının nedeni bu konuların Meclis dışında konuşuluyor olmasından kaynaklanmaktadır.

Vaktiyle sırf birilerinin “Başkan olma, tek adam olma hayaliyle Oslo’da kapalı kapılar ardında ve sonrasında “ Dolmabahçe mutabakatı “ adı verilen görüşmelerde tavizlerle beklentilerin yükseltilmesidir.

Şimdi ise yaşanan terör ve kaos ortamından medet umarak, yapılacak bir erken seçimde tek başıma iktidarı yakalayabilir miyim "acaba” diyerek hükümet kurulması engellenmiştir.

Tarafsız olması gereken Cumhurbaşkanı; hegemonyası altına aldığı AKP’yi toplumsal beklentileri karşılayabilecek geniş tabanlı bir koalisyondan uzak tutarak Hükümet boşluğunun yarattığı gevşek zeminden kaynaklı gelişen siyasal, ekonomik ve asayiş anlamındaki kriz ve kaostan beslenmeyi ve faydalanmayı amaçlamaktadır.

“Ben sizlere demiştim. Koalisyonlarla bu iş olmuyor bize tek başına iktidarı verin ki ülkeyi seçim öncesi haline getirelim " demenin zemini oluşturmak için terör yeniden hortlatılmıştır.

TBMM derhal toplanarak bu kötü gidişe dur demelidir

Yaşadığımız siyasal ve toplumsal kriz, demokrasimizin ve hukukumuzun kuralları çerçevesinde ve TBMM çatısı altında derhal ve ivedi olarak çözülmelidir.

Yaşadığımız süreç herkesin ama herkesin siyaset üstü düşünmesi ve tavırlarını buna göre şekillendirilmesini gerektiren bir süreçtir.

Çünkü devletin üniter yapısı ve demokrasimiz ciddi bir tehlike altındadır.

Böylesi bir ortamda ne acıdır ki TBMM tatildedir.

Türkiye Cumhuriyeti Devletimizi kuran “Gazi Meclise” bu sessiz duruş yakışmamaktadır.

Bu nedenle Türkiye Büyük Millet Meclisi derhal toplanmalı ve bu gidişe dur demelidir. Saygılarımla.