HABER ARŞİVİ    |    GÜNCEL    |    ÖZEL HABER    |    SİYASET    |    KÜLTÜR SANAT    |    EKONOMİ    |    FOTOHABER    |    SPOR
   

Yazı Tarihi : 13.09.2019 19:21:50 | E-Mail : evdeci@gmail.com

Hüseyin SUNGUR
NAOMA’nın piyanosu 4.Bölüm

“Alo , buyurun” cümlesindeki ses ve hoşluğu, gökyüzünden yeryüzüne basamak , basamak inerken, insanları rahatsız etmemek üzere, sanki ayaklarının parmak ucunda yürüyen,bir peri masalı kahramanına ait olmalıydı gibi geldi bana.

“Alo,buyurun”…

 Bu ilk cümleyi, ömrümce unutmadım.

O kadar ani yakalanmıştım ki bu sesin çekim merkezine,beni sarıp,sarmalamasına…Telefonda, kekelemeden ,kaç saniye durabilmiştim.Kekelemedim,çünkü boğazımdan ses çıkamamıştı…

“Alo,buyurun!”…

Memlekete telefon, yeni yeni dağılmaya başlamış, yazıhaneler de ,olabildiğince bu nimetten faydalanmaya durmaktaydılar.

Arkadaşım da, çalıştığı şirkette muhasebeci olmuş, , liseden sonra, yüksek ticaret mektebini bitirmiş, muhasebenin ciddiyetinden , el üstünde tutulan durumda olması iktiza(*) eder diye düşünüyordum.

Lâflar,ağzımdan zar zor çıkabildi.Yazıhanenin yerini sordum, arkadaşıma haber verin  lütfen dedim.

Heyecandan, alnımda biriken terler, denizden gelen serin rüzgârla olacak, yuvarlanıp, gözümün içinde dağılmaya başladılar.

Dağılınca da, gözbebeklerimin, azar azar kızarıp, yanmaya başladıklarını hissettim.Sol kolumun dirsek bükümüne, babadan kalma ceketimi yerleştirdim, sağ elimde de,askerden beri bırakmadığım, anamın adımı ördüğü Buldan bezi mendilimle, avrupaya giden trenlerin , ilk durağı olan ,kocamış garın üst tarafına düşen,kavisli bir sokağa girdim.   

AZ biraz yokuş tırmandım.Yazıhanenin bulunduğu hanın,ortaçağ kalelerine  benzeyen,dökme demir,iri göbek nakışlı ,aralık duran kapısını,omzumla ittirdim.

Odabaşı(*) olduğunu tahmin ettiğim,birkaç  günlük sakalı,işinin biteviyeliğinden doğan sıkıntısı, yüzünden kirli yağmur suları gibi akan adamı, kaykıldığı ,eprimiş minderli koltuğunda,hafifçe dürttüm.

“Nalıncıoğlu’nun levhasını girişte göremedim de. Acaba kaçıncı kattalar efendi” dedim…

Pek de umursamaz, uykulu bir sersemlik içinde, işaret parmağıyla,orta parmağını birleştirip,burnunun ucunu , sağa sola sallandıra sallandıra titrettikten sonra, “İkinci katta ,soldan sonuncu oda” diyerek,kestirip attı.

Attı ve sanki benimle hiç konuşmamış gibi, ya da ben orada değilmişim  gibi, koltuğunu,gıcırdata gıcırdata, uyuklamasına devam etti.

İkinci kat, soldan sonuncu oda;Nalıncıoğlu Tecimevi…

Parlak pirinçten, kenarları sanki kanırtılmış , yollara tatbik edilen kasis gibi , çerçeve içine alınmış , yazıhane kimliği yazan bir dikdörtgen…

Kapının önünde durdum.

Aniden kapı, gözüme ,büyük postahanedeki ,yeni yapılmış umumi telefon kulübesi gibi göründü, koridorun loşluğunda.

Heyecanlandım. Kulağıma , o gökten yıldızlar içinde süzülerek akan, “Alo,buyurun” sesi yayılmaya başlamaz mı!

Kapıya kaç kere vurdum, bilmiyorum.

Derken bir ayak sesi, sessizce açılan kapı,girişe sızan,zayıf bir güneş hûzmesi.

Işığın zayıflığı bile, gözümü aldı.

“Buyrun,kime bakmıştınız “sorusunu duydum,duymadım.Gözlerimi kıstım,”Halit Bey’e bakmıştım.Muhasebeden.Halit Bey”…

“Haaa, tabi,buyurun efendim, Halit Bey sizi bekliyor zaten” deyip, geniş ve renkli sayılabilecek bir kumaştan,dikkatlice dikildiği belli olan etekliğini, savurmamaya dikkat ederek, yolu gösterdi. Dört kanatlı , çerçeveli kapı kasaları buzlu,içlerine  renkli camlar yerleştirilmiş,  kapı kanatlarından, ortadakinin camını tıklatarak, hafifçe açıp, “Kemal Bey geldi efendim” deyip,başı önünde odasına yürüdü.

Halit, dediğim gibi, hiç değişmeyen yaşatıcı gülümsemesi , uzun ve çevik adımlarıyla ,bana sarıldı.

“İyi ettin be”…

“Valla , arayı bu kadar açmadan geleceğini hiç tahmin etmiyordum”.

“Yok, geçici bir iş var da, buralara yakın bir yazıhanede.Birden erken çıkmak geldi içimden.Daha otuzumuzu,yeni yeni anlıyoruz.Ama içime bir kocamışlık hissi geldi, oturdu niyeyse.Belki dedim, mektebin oraya gideriz,Karakaş Jako’nun dükkân açıktır umarım,iki tek sallandırırız gırtlaktan aşağıya”…

“Tabi,vallahi iyi olur.Defterler,senetler,ödemeler,kayıtlar.Kör olayım patladım.Patron iyi has da, bir yardımcı alsanız diyorum.Efendim biraz dişinizi sıkın Halit Bey deyip, oyalıyor.Yahu biz , bir dakika… Yorgunluk kahvesini unuttuk bu ara…”

Oldum olası,gür ve akan bir sesi vardı Halit’in.Okulda, yatakhanede, gece lâmbaların söndürülme saati geldiğinde, koğuşa,işte o sesiyle vaktin geldiğini bildirirdi.

Burda da öyle yaptı.

“Gülen Hanıım” diye, dört kanatlı,renkli ,buzlu cama saslendi.

Yine o,aynı ayak sesi.

Pıt pıt pıt.

Bütün pıtlar, sanki rüyâlı bir müzik notası gibi , ne eksik ne fazla.

Kapı açıldı.

“Okul zamanı,sahildeki Bekir Abi’nin kahvesine dadanmaya başladığımız günlerde, ocakçıyı sinir etmek için,kahveyi az şekerli içerdin.Hâlâ aynı mı “ dedi demesine de Halit.  

Ben, pıt pıt sesinin , yanı başımıza gelip, esintisiyle duran sahibinin yani sahibesinin,duruşundan ortaya yayılan, beni ferah ve sessiz bir hayal alemine götürmek üzere bekleşen, rüyâ ecesi gibi görünen yüzüne bakarak, çivilendim.

Halit fırsatı kaçırmadı.

Koltuğuna yaslanıp, kıkırdamayı andıran bir ses tınlamasıyla “Hadi be oğlum,Gülen Hanım’ın işi var,gücü var.Çay kahve işine bakan Hatçe Hanım hastaneye gitti de. Az şekerli hâlâ kahven değil mi” dedi.

Ben, acı çeken bir girdabın içinden seslendim Halit’e.

Hıııı.




 
  YAZARIN ARŞİVİ
 
  • TUTUNAMAMAK-7

  • EKSİK OLMAYIN YAŞIYORUM-10

  • TUTUNAMAMAK-6

  • EKSİK OLMAYIN YAŞIYORUM-9

  • EKSİK OLMAYIN YAŞIYORUM-8

  • YENİ TANRILAR ZAMANI

  • EKSİK OLMAYIN YAŞIYORUM-7

  • EKSİK OLMAYIN YAŞIYORUM-6

  • EKSİK OLMAYIN YAŞIYORUM-5

  • EKSİK OLMAYIN YAŞIYORUM-4

  • EKSİK OLMAYIN YAŞIYORUM-3

  • EKSİK OLMAYIN YAŞIYORUM-2

  • EKSİK OLMAYIN YAŞIYORUM-1

  • TUTUNAMAMAK-5

  • TUTUNAMAMAK-4

  • TUTUNAMAMAK-3

  • TUTUNAMAMAK-2

  • TUTUNAMAMAK-1

  • TUTUNAMAMAK!

  • Sonsuzluk Çiçekleri 1

  • Kötülüğün sıradanlığı üzerine! 2

  • Bugünlerin kötülüğüne dair

  • ”TARSUS’a“ NOT düşmek

  • BİR İNSANLIK TÜRBÜLÂNSI(*)

  • Çok acılı,köyün delisi hikâyeleri

  •  
      YORUMLAR
     
    Adınız Soyadınız :

    Yorumunuz          :

    Güvenlik Kodu     : Güvenlik Kodu
    Kod                        :

     

      HABER ARA
     
     
      
      FLAŞ HABER
      EN ÇOK OKUNAN
    • Bu Ay
    • Bu Hafta
    • Dün
    • Bugün
     
      SOSYAL MEDYA

     




     
     
    ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE GÜNCEL HABERLER SİYASET HABERLERİ SPOR HABERLERİ GİZLİLİK İLKELERİ

     

    fotohaber.net | İnternet Gazetesi | Resmi Web Sitesi | Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
    fotohaber.net © Copyright 2005-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

    URA MEDYA