HABER ARŞİVİ    |    GÜNCEL    |    ÖZEL HABER    |    SİYASET    |    KÜLTÜR SANAT    |    EKONOMİ    |    FOTOHABER    |    SPOR
   

Yazı Tarihi : 5.12.2019 20:13:36 | E-Mail : evdeci@gmail.com

Hüseyin SUNGUR
6.NEŞTER

Önceki yazımızın bir yerinde, artık GÜLFEM HANIM’ın “güneş sisteminden” ayrılıp, “”Sonsuz” uzaya açılacağımızı bildirip, insanın, birgün “din dil ırk” gibi, yine İNSAN ürünü,yapay/sahte ayrılıkları FARKEDİP, terk edeceğini ÜMİD ettiğimizi bildirmiştik.

Ordan sürdürüyoruz, “sonsuz uzay” yazımımızı…

Şimdi bu süreci / ZİHNİYET DEĞİŞİKLİĞİ/ anlayabilmek için, hangi toplumsal YÜRÜYÜŞ/ gelişim kuram ve tarzlarını dikkate almalıyız DURAĞINA geliyoruz.

MARKSİST toplum şeması ( mı) !

Şemsiyesi altındaki, mülkiyet ve emek olgusunu mu!

DESPOTİK/ASYA, Moğol/Çin baskın toplum “tüzüğünü mü! “

(Kaynak: DR HASAN GÜNAYDIN, Aksak Timur/ Tüzukat-ı Timur,İlgikitap,2016 İstanbul )

Feodalite/Derebeylik mi!

SASANİ/Bizans çizgisindeki, toprak/emek kullanma tipi olan İKTA/toprağı ( mülkü kullanma ) hakkı mı!

Özellikle İKTA hakkının, insanın “soyut”aleminde, giderek perçinlenerek yer tutması,”mülkiyete” bakış açısını ,görece belirlemesi(mi)…

Bana göre hepsi.

Şunu, ölümüne unutmuyoruz; GEÇMİŞ, geleceğe ayna tutar.Bugünkü TÜRKİYE’ye(( zihniyet yapısına )) , özgür bir gözle baktığımızda,İMPARATORLUK ( son derece hatalı olarak Osmanlı denir ) toplumundan “devralınan”, çelik çekirdek dünya görüşü,kültürel bakış/düşünme ve PSİŞİK ( öldürücü çoğunluk farkında olmasa da ) temel belirleyici ilkelerin, tamamen İslam/siyasi düşüncesinden kaynaklandığını GÖRMEK ve göstermek zorundayız.

İSLAM politik “” teolojisi”,en belirgin şekilde, KINALIZADE ALİ’nin(1510-1572), 22 Eylül 1565,Pazartesi günü bitirdiği, “”AHLAKI ALAİ “” adlı, 3 ciltlik eserinde görülür.

Bildirdiğimiz gibi, “geçmiş”, bugünlere ışık tutar.

BAKANLAR ve anlayanlar için…

Kınalı,grek filozoflarından, Farabi’den esinlenmiş de olsa,temelde, ,kendi kendini sürekli tekrarlayan,davranış/inanç/çalışma kısır döngüsü halinde, değişmeden,kendini yeniden/yeniden üreten , haddi zatında,insan tüketen bir devri daim çarkıdır, anlattığı…

Yani İslam(Osmanlı)  TÜRK sentezi(bireşimi) , toplumsal omurganın temel mantığıdır.

Yani DAİRE -İ ADLİYE, bir yaşam ve düşünme       TÜZÜĞÜ olup, pilavüstü az kuru gibi, yoğun şeriat üstü/az Türk Moğol töresi.

Temel hedef , sözde “nizamı alemi” korumak olmakla beraber,ÖZDE,devleti korumaktır.

Bu tüzüğü , bugüne dönüştürdüğümüzde,bugün “korunanın” devlet değil de, bir örgüt(***) olduğunu savlayabiliriz.

ANCAK, hızının ne olduğunu (şahsen ben bilemiyorum) kestiremediğimiz, DİJİTAL(sayısal) yüksek tekno haberleşme ağının, farkında olmadan sosyal bilimlere katkısı, devasa boyutta olmaktadır.

Ne demek bu!

ŞU demek: ZAMANINDA YAZILAN, ama bir türlü ulaşılamayan yığınla küresel ESER, bugün ,elimizin altında,hem de TÜRKÇE olarak.

Yıldırım hızıyla ulaşılabilen bu “bilgiler” sayesinde, dünyanın , bizim dışımızdaki “toplumlarından” hiç de farkımız olmadığını,rahatlıkla görebiliyoruz.

Yani karşılıklı olarak, belli bir gelişmişlik(bundan ne anlayacağınız çok önemli elbette)  çıtasının üzerinde olan toplumların, birbirinden hiç ama hiç farkı olmadığını,rahatlıkla görebiliyoruz.

“” YÖNETENLER”  tarafından ,aldatılagelmişiz.

(***) Bu ülke,bugün, daraltılımış bir LENİNCİ devlet etme anlayışı ve uygulaması şemsiyesi altındadır.

Peki bu “daraltılmış” devlet etme anlayışının ÖNÜ, nasıl açılmıştır diye sormazlar mı adama!

Sorarlar elbette ve ben de anlatırım:

Bütün bu işlerin ÖZÜ, insanı tanımaktan geçer.ANADOLU insanı, yüzlerce yılın üst üste istiflenmesiyle,özellikle , islamın “ otoriter” ,laf anlamaz/dinlemez (***)yapısıyla, giderek sinmiş ve düşünebilme yetisini ağır ağır yitirmiş, sonuçta OTORİTEYE ( dini ve siyasi) körcesine  bağlı, bir İTAAT/EDER topluluk haline gelmiştir.

(***) ULUL EMRE itaattır esas olan.Ve ,tamamen kuran dışıdır.Çünkü kuranın ,az da olsa, doğruyu yansıttığı yerlerinden birinde,sanırım HUD suresinde, “devlet için yapılan her işte, topluma danışılması ,kuvvetlice tavsiye edilmektedir.

Gerisi, Türkiye Müslümanlarının namusuna kalmıştır.

Danışılıp,danışılmadığı…)))

Şimdi bu “topluluğun” , yıllar içinde ,oy vere vere , adeta DAMITARAK , kendi sinmişliğinin çift yumurta ikizi olarak büyütüp, bugüne getirdiği siyasi otorite(!) öznesine bir bakalım ki, zihniyet değişikliği dileğinin yoluna,daha fazla IŞIK tutmuş olalım…

“OTORİTER İNSAN, uzlaşılmaz değerlere körü körüne bağlıdır.Otoriteye,körcesine itaat eder.Muhalif gurubun duygularına karşı,kör bir düşmanlık besler.Kendi duygularının ne olduğunu araştırmaktan,anlamaktan kaçınır.Düşünce tarzı, iflah olmaz KATIDIR.

İnsanüstü güçlere inanır,kendi sorunlarını,farkında olmadan,dış dünyaya aksettirir.

Çocukluk dönemlerinden itibaren, sadist bir babaya karşı , çatışıp / çözüme gidilemediyse, zamanla bu çatışma, SALDIRGANLIKTAN MAZOŞİST bir itaata dönüşür.

KARŞILIĞINDA İSE:

Bulduğu her olanakta, DIŞ dünyaya,sadistçe saldırır.”””

Bu insan türü, ülkemizde, yoğun olarak bulunur.Daha da açığı, ülkemizin insan türünün, baskın HALİ budur: yoğun baba eziyetinden geçen, erkek çocuklar…

İşte bu noktada, yolu açılmak istenen ZİHNİYET değişikliği başlıklı “çelik çekirdeğin”,hem de kılcal köklerinin,ne denli muamma derinliklerde , denizaltı sürüngenleri gibi yaşadığını KAVRAMAK zorunluluğu vardır.

Ben, 1996/97 yıllarında, MERSİN KATILIM gazetesinde, haftada altı gün yorum yazardım.Recep Tayyip Bey de, İstanbul belediye başkanı idi.CHP ile SHP sürtüşünce, aradan RTE çıkıvermişti.

Bir sabah, zamanın SABAH gazetesinde, Recep Tayyip Bey’le,üç gün(!) sürecek bir söyleşi başladı.Söyleşinin bir yerinde,babasının nasıl despot ve sadist biri olduğunu,15,16 yaşına kadar, kendisini,gemici palaskasıyla nasıl döğdüğünü anlatırken,yukarda sözünü ettiğimiz kuram devreye girdi:

“” zamanla bu çatışma, SALDIRGANLIKTAN MAZOŞİST bir itaata dönüşür.””

Yediği dayakları ,“ AMA BİZ DE HAŞARI ÇOCUKTUK YANİ “ cümlesiyle, yumuşatarak  özetleyen , bu sadizme itaat eden, onu aklayan bir PSİŞİK haldi.

Ben,bunun üzerine,KATILIM’da, birkaç gün süren, bu “söyleşiyi” merkeze alan , “psiko yorum” yaptım.

“ sen,yarın bu ülkeye başbakan YAPILACAKSIN,bunu görüyorum.ancak, bu ülke,senden çok çekecek,o yediğin dayakların hıncını,bu ülkeden çıkaracaksın” DEMİŞTİM…

Her şey ortada değil mi!

Ama göremediğim , bu ülke insanının, bu denli AŞAĞILANMA-MAZOŞİZİM meraklısı olabileceği “ yeteneğiydi”…

Derken,bitirmeden önce,aklıma ,daha da üst düzey bir despotik tavır ve izahı geldi.

Yazmak zorundayım…

İMPARATORLUK dönemi, DESPOTİK temelli SARAY kadrosu, “sarayın” kendisi de dahil,KUL KADROSUDUR…

KUL’un çok özgün bir kişiliği vardır; kimliksiz ve kişiliksizliktir.Bunlar,devşirmelerdir ve nihayet, PADİŞAHIN kendisi de, bir devşirme/ cariye çocuğudur.

Tüm bu insanların, ne kişisel ne de gurup/aidiyet tarihleri vardır.

Yani…

 

KÖKSÜZDÜRLER…

Köksüzlük, bir yanıyla saldırganlıktır.

Bugün var,yarın yoktur,zaten…

Bu itibarla, “saray” ,SADRAZAM/vezir/ ordu komutanı  katli esnasında, devşirmelerin  kafalarını kestirmiş, yerli mallarınıysa,   boğdurmuştur.

KÖKSÜZLÜK,o denli büyük bir acıdır ki, bugünün saraylısının, durup durup, atam-dedem diye çırpınmasının altında, bu “psikotik” gravlama yatar dersek, yerinde olur sanırım.




 
  YAZARIN ARŞİVİ
 
  • TUTUNAMAMAK-6

  • EKSİK OLMAYIN YAŞIYORUM-9

  • EKSİK OLMAYIN YAŞIYORUM-8

  • YENİ TANRILAR ZAMANI

  • EKSİK OLMAYIN YAŞIYORUM-7

  • EKSİK OLMAYIN YAŞIYORUM-6

  • EKSİK OLMAYIN YAŞIYORUM-5

  • EKSİK OLMAYIN YAŞIYORUM-4

  • EKSİK OLMAYIN YAŞIYORUM-3

  • EKSİK OLMAYIN YAŞIYORUM-2

  • EKSİK OLMAYIN YAŞIYORUM-1

  • TUTUNAMAMAK-5

  • TUTUNAMAMAK-4

  • TUTUNAMAMAK-3

  • TUTUNAMAMAK-2

  • TUTUNAMAMAK-1

  • TUTUNAMAMAK!

  • Sonsuzluk Çiçekleri 1

  • Kötülüğün sıradanlığı üzerine! 2

  • Bugünlerin kötülüğüne dair

  • ”TARSUS’a“ NOT düşmek

  • BİR İNSANLIK TÜRBÜLÂNSI(*)

  • Çok acılı,köyün delisi hikâyeleri

  • Tarsus-Trabzon Hattı

  • ÖLÜ bir RUH üzerine OTOPSİ denemesi

  •  
      YORUMLAR
     
    Adınız Soyadınız :

    Yorumunuz          :

    Güvenlik Kodu     : Güvenlik Kodu
    Kod                        :

     

      HABER ARA
     
     
      
      FLAŞ HABER
      EN ÇOK OKUNAN
    • Bu Ay
    • Bu Hafta
    • Dün
    • Bugün
     
      SOSYAL MEDYA

     




     
     
    ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE GÜNCEL HABERLER SİYASET HABERLERİ SPOR HABERLERİ GİZLİLİK İLKELERİ

     

    fotohaber.net | İnternet Gazetesi | Resmi Web Sitesi | Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
    fotohaber.net © Copyright 2005-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

    URA MEDYA