Ülkemiz yapısına,içerden bakılırsa, kabahatler-suçlar-ilkellikler ,pek görülmez.Ama dışarıdan bakılırsa, “takke düşer ve kellik ” ortaya çıkar.
Yıllar önce, anılarımızı kaleme almış, kendi özel yerliğimizde( web sitemizde) parça parça yayınlamaya başlamıştık.
Zamanın Tarsus kültür sanat derneği( İstanbul) yöneticilerinden,değerli bir akademisyen abimiz, bu çalışmamızı çok beğenmiş, DERNEK çatısı altında , kitaplaşmasını önermiş, ben de memnuniyetle kabûl etmiştim.
Yazma bitmiş, dosyayı İstanbul’a,abimize göndermiş, karşılıklı düzeltmeleri yapmaya başlamış, nihayet bitirmiştik.
Haliyle, bugün yarın “” KİTAP BASKIYA” girecek, heyecan sürecindeydim.
Beklenen “haber” , bir türlü gelmiyordu!Nihayet, “ o abimize” , tekrardan telefon etmeye karar verdim.Çünkü , gecikmeyle ilgili her aradığımda, tuhaf,baştan savma yanıtlar veriyor, o ilk zamanki heyecanı , yanıtlarında hissedemiyordum.
“Ne oluyor abi” dedim…
Yanıt kısa ve yürek burkandı.
“DERNEK, KİTABININ SONLARINDAKİ, TİCARET ODASI OLAYLARINI BEĞENMEDİ, YAYINLANMASI HALİNDE,TARAF OLUNABİLECEĞİ ENDİŞESİYLE,VAZGEÇTİ”…
Peki neydi “bu olaylar!”
Kısaca göz gezdirelim…
1/ Bana , tuhaf bir adam rüşvet teklif etmiş, ben de odamdan kovmuştum adamı.
Bu olaya şahit olan, mesai arkadaşım, rahmetli KALELİ ALİ idi.
Huzur içinde yatsın.
2/ Yine bana, dönemin yönetimi, bir ihale için, “resmi evrakta” tahrifat teklif etmiş, benden de ,telefonda, karşılığını almıştı.
Bütün bunlar, 1985 yılının baharında oluyor,ben, 2014 gibi bunları yazıyorum.
Şimdi huzurunuzda , yazıyorum…
Bu ülkenin zihni bir KANSERİ , kangreni vardır…
Bütün KÖTÜLÜKLER YALANLAR DOLANLAR HAYINLAR ÇIYANLAR hep ama hep HALININ ALTINA süpürülür.
Yalan dolan çıyan, varoldu varolalı, BU ÜLKE KADAR, huzur içinde olduğu bir başka YAŞAMA ALANI bulmuş mudur acaba!
Bu ülkede ,YAPILAN BÜTÜN KÖTÜLÜKLER, YAPANIN YANINA KÂR KALIR…
HESAP sorulmaz.
Sorulursa da, o hesap osuruktan teyyare hesaptır.
Burada, kasım ekenlerin bana, 1985 yazında söylediği sözü hatırlatayım.
Adam,nedense beni BERDAN 2’ye almayı çok istemiş,ben,reddetmiştim.
Bunun üzerine ,şu sözü söylemişti bana:
OYNAYACAKSAN BÜYÜK OYNA, BU MEMLEKETTE , GÜÇÇÜĞÜ SORARLAR, BÜYÜĞÜ SORMAZLAR YEĞENİM” DEMİŞTİ.
Şimdi,tekrardan ticaret odası olayımıza dönelim.
Bugünlerde,kulağıma gelen bir fısıltı var.
Ticaret Odası,her nasılsa, bu “kitaptan” haberdar olmuş, suratlar asılmış.
O zaman , herkes beni dinlesin…
BU ÜLKEDE RÜŞVET VAR MI!!!
VAAAAR.
TARSUS’TA RÜŞVET VAR MI!
NİYE,TARSUS BOSTANDAN DIŞARI KABAK , APAYRI BİR GEZEGEN Mİ Kİ, RÜŞVET OLMASIN !
TARSUS,zemzem suyuyla yıkanmış ( ki hiç de öyle abartıldığı gibi bir su değildir zemzem, berdan suyundan farkı yoktur ama halkımız abartmayı, suistimal etmeyi, efsaneleştirmeye bayılır,ayılır) bir kent mi ki, ACE’yle yıkanmış gibi tertemiz olsun…
Ülkenin ortalama GÜNAH SUÇ PUŞTLUK HAYINLIK katsayısı neyse, burası da odur.
Bir zaman anneme, Tarsus’ta, dünya meslek kadınları birliği / SOROPTİMİST toplantısında, yeni tayin edilen emniyet müdürü neler,neler söylemiş!
Onları yazarsam, KAÇACAK SAKLANACAK DELİK BULAMAZSINIZ…
Ya 2003 yılında,MERSİN BAŞ SAVCISI sevgili CEMİL K.’ NIN bana anlattıklarını da ekleyeyim mi!
Cemil Bey’e sonra ne mi oldu!
MAZOTÇU’nun serbest bölge kaçakçılığını ortaya çıkaracak olunca, alelacele KÜTAHYA’ya “” tayin ettilerdi”.
MAZOTÇU kim hakketen!!!???
Serbest Bölgede,kıdemli birini bulun ve sorun…
Toparlayalım…
Kısa ve öz…
Önümüzdeki tarihlerde, YA ADAM GİBİ TERTEMİZ olarak yaşamaya tutunup, bütün günahlarımızı itiraf edeceğiz.
Ya da, adam gibi görünüp, gerçekte lağımlarda, fare gibi yaşıyor olacağız.
SEÇİm sizlerin.
Ben buradayım
|