Bugün 1 Mayıs!
İşçinin, emekçinin bayramı!
Diyeceğim, ama diyemiyorum!
Sendikal hakları yıllardır bir bir kırpılan işçi sınıfı hangi bayramı kutlayacak.
Açlık bayramını mı?
Asgari ücret 8.500,-TL.
Açlık sınırı 10.000,-TL’nin üstünde.
Seçim zamanı işçinin, emeklinin ağzına bir parmak bal çalmak istedi Bay Başkan!
Ama, onu da eline yüzüne bulaştırdı.
En düşük emekli maaşını 7.500 TL’ ye çıkardı.
Ama prim ödeme günlerindeki farkı hiçe saydı.
Çok çalışanla az çalışanı veya çok prim ödeyenle az prim ödeyeni aynı hizaya getirdi!
Zaten, 21 yıldır Türkiye’yi hizaya getirmekten yorulmadı.
Şimdi işçi, memur, emekli aynı hizada!
Sözüm ona 1 Mayıs’ı tekrar resmi tatil yaparak, işçi kesiminin gönlünü almak istedi.
Nafile.
Aç ayı oynamaz, derler!
Hakkını alamayan, ailesini doyuramayan işçi nasıl mutlu olacak ki?
Türkiye’de 12 Eylül 1980 darbesi sonrası işçinin sendikal hakları bir bir kırpıldı.
AKP dönemi 12 Eylül’ü bile arattı!
Ve de patronlarla ve hükümetle işbirliği yaparak sararıp, solan(!) sendikalar ve işçi sınıfını satan sendika başkanları (pardon sendika ağaları) sayesinde işçi “kunta kinte” oldu..
Kimse farkında olmasa da ortada bir gerçek var!
Üreten olmazsa nasıl tüketeceksin?
Ki, bunun için elleri nasırlı, yanakları çökmüş üretenlere saygı göstereceksin!
Bir toplumun kalkınması ancak üretimin artırmasıyla gerçekleşebilir!
Ama, ne hikmetse ağalar -paşalar işçi sınıfını her zaman potansiyel tehlike olarak görmüştür.
Rahmetli Cem Karaca’nın Tamirci Çırağı şarkısındaki gibi,
“İşçisin işçi kal!” deyişini pek severler.
1 Mayıs’ları kutlarken katledilen işçiler belleğimizden silinmemiştir!
Bu düpedüz sindirme ve yıldırma operasyonuydu.
“Emeğe, üretene saygı” olmazsa işçinin bayram neyine?
Sözün ÖZÜ;
Yılmak yok işçi kardeşim!
Üretmeye devam.
Hakkını almak için mücadeleye de!
Bilirsin bir söz vardır, “Hak verilmez alınır!” derler.
Bugün 1 Mayıs’ı buruk kutluyorsun, ama üzülme!
Yine baharlar gelecek.
Ve 1 Mayısları daha bir coşkuyla kutlayacağız!
Yaşasın 1 Mayıs!
Yaşasın işçinin emekçinin bayramı!
Ve de “İşçisin , işçi kalMA” diyerek, Nazım Usta’nın mısralarıyla ezilen ve sömürülenin olmadığı 1 Mayıslara!
TÜRKİYE İŞÇİ SINIFINA SELÂM
Türkiye işçi sınıfına selâm!
Selâm yaratana!
Tohumların tohumuna, serpilip gelişene selâm!
Bütün yemişler dallarınızdadır.
Beklenen günler, güzel günlerimiz ellerinizdedir,
haklı günler, büyük günler,
gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatılmayan,
ekmek, gül ve hürriyet günleri.
Türkiye işçi sınıfına selâm!
Meydanlarda hasretimizi haykıranlara,
toprağa, kitaba, işe hasretimizi,
hasretimizi, ayyıldızı esir bayrağımıza.
Düşmanı yenecek işçi sınıfımıza selâm!
Paranın padişahlığını,
karanlığını yobazın
ve yabancının roketini yenecek işçi sınıfına selâm!
Türkiye işçi sınıfına selâm!
Selâm yaratana!