CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk mersin’in Akkuyu beldesine yapılması planlanan Nükleer santral ile ilgili bir basın bildirisi yayınladı.

CHP Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün konuyla ilgili açıklaması şöyele :

Erdemli, Silifke-Aydıncık-Bozyazı ve Anamur’un da içinde bulunduğu Mersin’den -Gazipaşa’ya kadar olan bölge, turizm ve tarım potansiyeli en yüksek olan ve özellikle turizm yönünden çok bakir olan bir bölgedir.

Bu bölgede hem tarıma dayalı, hem de turizme dayalı gelişme olmalıdır. Tarım ve Turizm, birbirlerinin alternatifi değildir. Ancak sanayileşme ile turizm ve tarım, birbirlerine karşıttır. Bir bölge için tercih, sanayi ise, o bölgede tarım ve turizmden söz edilemez. Mersinden itibaren Antalya’ya kadar uzanan Batı Akdeniz bölgesi, fiilen tercihini tarım ve turizmden yana yapmıştır. Bu bölgede esaslı bir sanayi tesisinin bulunmayışı, bu tercihin yapılmasında kuvvetli katkı sağlamıştır. Bu bölgede turizm ve tarıma dayalı gelişmeyi hızlandırmak gerekir. Bunun için gerekli altyapı çalışmalarını yapmak gerekir.

Bir yandan bölgede turizm ’den söz ederken bir yandan da bölge turizmini yok edecek Nükleer Santralın kurulmasından söz etmek anlaşılır gibi değildir. Eğer biz turizmi geliştirme konusundaki söylemlerimizde samimi isek, köylüsü, kentlisi, işçisi, memuru, işvereni ile tüm bölge insanı birleşmeli ve Akkuyu’da kurulması öngörülen Nükleer Santrale karşı çıkmalıyız.

Akkuyu’da Nükleer Santralı savunanlar, Paris’i örnek göstererek Turizmin etkilenmeyeceğini iddia ederek halkı kandırıyorlar. Paris’e giden Turistler ile bizim bölgemize gelecek turistlerin niteliği birbirinden tümüyle farklıdır. Paris’e giden turistler, denize girmek için Paris’e gitmiyorlar. Luvr MüZesini, Mona lisa’yı görmek için günü birlik ya da 2–3 günlüğüne Paris’e gidiyorlar. Bizim Luvr Müzemizi, Mona Lisa’mız yok. Dolayısı ile bizim bölgemize gelecek turistler, denize girmek için geleceklerdir. Burada günlerce kalacaklardır. Akkuyu’da Nükleer Santralı kurulmasını gözü dönmüşçesine savunanlar, bu gerçeği halktan gizliyorlar. Bölgede kurulacak Nükleer Santralın, Turizme ve Tarıma Etkisini değerlendirmişler de mi bu tür yalanları söylüyorlar.

Uluslararası nükleer lobilerinin çıkarlarını ülke insanının çıkarlarından daha üstün tutan bu gözü dönmüş nükleer savunucuları, Fukuşima’da meydana gelen Nükleer Kazasından da hiç ders almamışlar. Nükleer Teknolojisinde dünyanın en ileri ülkesi Japonya bile bu nükleer olayında çaresiz kalmışken, Türkiye’nin bu tür olaylar karşısında ne yapabileceğinin sorularına da yanıt vermemişlerdir.

Anamur’un da içinde bulunduğu Mersin batı bölgesinde Turizmin gelişmesini gerçekten istiyorsak, önce Akkuyu’da Nükleer Santral Kurulmasını karşı çıkmak gerekir. O nedenle soruyu, TARIM MI? TURİZM Mİ? diye sormak yerine TURİZM Mİ? NÜKLLER SANTRAL Mİ? diye sormak daha doğrudur. Nükleer Santral kurulması ile bölge ve ülke ne kazanacaktır? Ne kaybedecektir? Turizmi geliştirmek ile ne kazanılacak? Ne kaybedilecek? Nükleer Santralın ve Turizmin Sosyal maliyeti de ayrıca düşünülmeli.  Akkuyu’da Nükleer santral kurulmasını savunmak, evlerimizdeki misafir odalarımızın ortasına tuvalet yapalım demektir.

O nedenle hiçbir siyasi düşünce ayrımı olmadan AKP’lisi, MHP’lisi, CHP’lisi, BDP’lisi SP’lisi, DSP’li velhasıl hangi görüşten olursa olsun insana değer veren tüm bölge insanı Akku’yuda Nükleer Santral Kurulmasına topyekun karşı çıkmalılardır. Bu konuda hiçbir karşılık beklemeden mücadele eden Nükleer Karşıt Platformuna destek vermelilerdir. Fukujimada felaketten sonra okyanus sularında yüzen, balık değil, insan cesetleri olduğu unutulmamalıdır. Herkes, aklını başını toplamalıdır. 

     Ali Rıza Öztürk

CHP Mersin Milletvekili