Antikacılık, eskilerden kalma az bulunan fakat çok değerli ürünlerin alım satımının yapıldığı, sabrın tebessümle yıkandığı nadir mesleklerden biridir. Mersin’de bu mesleğe gönlünü ve ruhunu katan genç bir adam var: Görkem Aşk… Her nostaljik ürünün antika olmadığını söyleyen Görkem Aşk’la antikacılığı, elinde bulunan değerli ürünleri ve o ürünlerin hikayelerini konuştuk.

• Kendinizden biraz bahseder misiniz?

Doğma büyüme Mersinliyim. Uluslararası lojistik ve işletme olmak üzere iki üniversite bitirdim ama okuduğum bölümlere dair işler yapmadım. Kendim merakım, zevkim, hobim olan antika tutkumu dükkan açarak Mersin’e kazandırmak istedim. İyi de yaptığımı düşünüyorum. Mersin’in böyle bir şeye ihtiyacı vardı. Genelde tespih ve eskicilik üzerine dükkanlar vardır Mersin’de. Ancak biz 7-8 farklı koldan çok kıymetli ürünleri olan, iyi bir antikacıyız. Baba-oğul biz bu işi yapıyoruz.

• Antika merakınız nasıl başladı?

Babam bir gün kıymetli bir kağıt para gösterdi. ‘Bak bakayım oğlum şuna’ dedi. İnönü dönemi bir paraydı. Baktım, inceledim. Babam, ‘Bu paradan 500 adet var bir tanesi bende’ dedi. Hiç unutamıyorum; o paranın merakı beni alıp başka yerlere götürdü. Aile büyüklerine gittiğim zamanlarda ‘eski paranız var mı’ diye sormaya başladım. Onları ufak ufak toplamaya başladım. Sonra babamın bu merakı evin şöminesinin etrafına obje toplamakla devam etti. Radyo, cep saati, ibrik derken şöminenin etrafı dolmuştu. Benim var olan tarih merakım daha da haliyle arttı. Elimizde ürün birikince de hiç aklımızda olmayan ‘dükkan mı açsak’ fikri oluşmaya başladı.

• Koleksiyonunuzda neler var?

Antika objeler olarak radyolar, pikaplar, kömürlü ütüler, masa saatleri, fotoğraf makinesi, gemici fenerleri, tespih, dürbün gibi birçok ürün var. Onun haricinde cep saatleri, kol saatleri, Cumhuriyet dönemi kağıt ve madeni paralar, Osmanlı dönemi kağıt ve madeni paralar, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi kartpostallar, yerli yabancı yüzlerce plak elimizde mevcut.

• Bu kadar değerli ve ulaşılması güç gibi görünen ürünleri nerden temin ediyorsunuz?

Dükkanımız alım-satım üzerine olduğu için insanlar getiriyor. Ellerinde olanları bize satmaya çalışıyorlar. Burada sosyal medyanın çok büyük önemi var. İnsanlar bize oradan da ulaşıyor. Ayrıca, arama motorlarına ‘Mersin antika’ yazdığınızda direkt ‘Görkem Antika’ olarak karşınıza çıkıyoruz. Dolayısıyla insanlar ürünleri satmak için bize geliyor. Biz de değerinde alıp satıyoruz. Değerinde diyorum çünkü, bin liralık bir ürünü 5’e alıp bine satmak gibi bir ahlak anlayışımız yok. Bizde asla böyle bir şey olmaz.

• Halk arasında genelde eski olan her hangi bir ürün antika olarak değerlendirilir. Bizim doğru bildiğimiz yanlışlar nedir? Bir ürünün antika olduğunu nasıl anlarız?

Şöyle ki; elektronik cihazlar ya da saatler için konuşursak eğer, 50 yılı devirmesi antika olabilmesi için yeterlidir. Ancak bazı ürünler vardır; 30 yıllıktır ama çok kıymetlidir. Devletin bize izin verdiği para, madalya türü ürünlerde Kültür Varlıklarını Koruma Kanunu çerçevesinde Osmanlı’nın son 6 padişahına kadar takriben 180 yıla tekabül ediyor. Devlet ‘antika olarak bunların alım-satımını yapabilirsiniz’ diyor. Mesela Roma ve Bizans dönemi paralarının alım-satımı yoktur. Onların tamamı tarihi esere girer ve bunlar çok ince çizgilerdir. Hurda, eski, antika, tarihi eser bu kavramlara çok dikkat etmek lazım. Maddi değeri ve az bulunurluluğu olan ürünler antikadır. Aslında şunu söyleyebiliriz; nostaljik olan her ürün antika değildir.

• En çok hangi ürüne rağbet var?

Mersin’de en çok plaklara ve tespihlere ilgi var. Bu işler bölgeseldir. Ben internetten de mesela Türkiye geneline ve yurtdışına daha çok antika obje satıyorum. Yurtdışında en çok ilgiyi çakmak, saat, para gibi koleksiyonluk ürünler görüyor.

• Sizi en çok heyecanlandıran antika para hangisi?

Bakın bu (sağdaki), “Batan Gemi 100 Türk Lirası” olarak bilinir. İkinci Dünya Savaşı döneminde Türk Lirası İngiltere’de basılıyordu. İngiliz bandrollü gemi Türkiye’ye paraları getirirken, Yunanistan açıklarında Alman denizaltısı, İngiliz gemisi zannedip o gemiyi patlatıyor. Bu paralarımız Yunanistan kıyılarına vuruyor. Türkiye anında ‘o paralar geçersizdir’ diye ültimatom yayınlıyor ve hiçbir zaman tedavüle girmiyor. Bu o paralardan birisidir ve çok kıymetlidir. Bu da (soldaki) “Sanat Okulu 500 Türk Lirası”dır. Koleksiyon camiasında bilinen, nadir paralardandır. Değeri 5 bin Amerikan Doları’dır.

• Elinizde Osmanlı dönemine ait en beğendiğiniz ürün hangisi?

Bir sütlük var mesela elimde. Osmanlı dönemine dair sütlükler genelde az çıkar. Bu çok değerli bir sütlüktür. Aşağı yukarı 135-140 yaşındadır. Dikkat ederseniz, üzerinde kalem işçiliği vardır. Kolay rastlanabilecek bir ürün değildir. Bunun haricinde Osmanlı cep saatleri var. Bu saatler de özel yapımdır. Osmanlı subaylarına özel olarak üretilmiş, Necip Cezveciyan’ın yaptığı çok kıymetli bir Osmanlı ordusu saati var elimde.

• Osmanlı’da savaş dönemine ait bir ürün var mı?

Var. Mesela bu dürbün, Osmanlı Gelibolu savaşını görmüştür. Çanakkale Savaşı’nı görmüştür. 1914 yılını baz alırsak, 100 yaşından fazladır bu dürbün. Mesela bunun bir de kutusu olmuş olsaydı elimizde, değerine değer katacaktı.

• Antika işiyle ilgilenmek isteyenlere tavsiyeniz neler?

Bu işe tutku halinde bakmıyorsan, işin içine girmeyeceksin. Bir kişi, ‘Benim eskiye merakım var. Vereyim 150–200 bin lira, bir dükkan devralayım’ derse olmaz. Bu işe aşık olmak lazım. Örneğin 1 ay iş yapmazsınız ama 1 ayın sonunda bir müşteri gelir; bir ürün satın alır; o bir ayı da önünüzdeki iki ayı da çıkartır size. Sabır çok önemli bizim işimizde. Bizim bile sabrımızın taştığı anlar olabiliyor. Haftalarca satış yapamıyorsunuz. Eğer, ‘Ben dükkanımda sirkülasyon istiyorum. Sürekli satış olsun; gelen-giden olsun’ derseniz; o zaman bakkal işleteceksiniz. Bu iş merak işidir; bu iş sabır işidir.

• Son olarak, size ulaşmak isteyenlere bilgi verir misiniz?

Görkem Antika olarak Mersin Çarşısı’nın üst katında yer alıyoruz. İnsanlar bize, www.gorkemantika.com 'dan ve sosyal medya hesaplarımızdan ulaşabilir.

Kaynak : Mersin Hakimiyet Gazetesi