Başta Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu olmak üzere Türkiye Barolar Birliği Kurullarına seçilen arkadaşlarımı , meslektaşlarımı kutluyor; başarılar diliyorum.

Pek çoğumuz biliyor , belki de çoğumuz takip ediyor. Metin Feyzioğlu en son referandum sürecinde tüm Türkiye’yi gezerek neden hayır denmesi gerektiğini anlatmaya çalıştı. Görevi boyunca da Türkiye’de demokrasi ve hukuk devleti için pek çok yerde pek çok konferans verdi.

Metin Feyzioğlu Ekim 2015’te Mersin Barosu’nu ziyaretinde “Adalet mülkün temelidir” diyerek, Türkiye’nin yeni bir hukuk sistemine ihtiyacı olduğundan bahsetmişti. Ama Metin Feyzioğlu’nun kastettiği yeni sistem kuvvetler birliği sistemli başkanlık sistemi değildi.

Yine Ekim 2015’te Metin Feyzioğlu Başkanım ile birlikte stajyer avukatlarımızın yemin törenini icra ederken: Metin Başkanım; Türkiye’de hukuk devletinin, hukukun üstünlüğünün, demokrasinin temel ilkelerine ilişkin yürüttükleri mücadelenin, Avukatlık Kanunu’nun kendilerine verdiği sorumluluğun ötesinde bir hal aldığını söylemiş ve “Bu mücadele bizim ekmek ve demokrasi kavgamıza dönüşmüştür.Adalet sisteminin yıkıldığı bir yerde hiç kimsenin gelecek güvencesi kalmaz, Liyakat sistemi çöker, layık olan, layık olduğu yere gelemez. Tanıdığı olan oralara gelir. Ülkenin temel taşıyıcı kurumları olan silahlı kuvvetlerden istihbarata, milli eğitiminden sanayiye, ulaştırmaya tüm yapılar birer birer yıkılır.Ülkenin temeli olarak olan Adalet yıkılırsa işte o ülkede özgürlük de kalmaz” demiştik.

Referandumdan sonra bu gün geldiğimiz nokta itibariyle her avukatın , her aydın insanımızın , çocuklarını düşünen her anne babanın üzerinde cumhuriyet tarihinde bu güne kadar hiç üstlenilmemiş bir sorumluluk bulunmaktadır. O sorumluluk da Türkiye’yi bir arada tutma ve bir arada olmanın verdiği güçle demokratik parlamenter sisteme geri dönme görev ve sorumluluğudur.

Çünkü artık bu gün Türkiye’de Kuvvetler ayrılığı sistemi rafa kaldırıldığı için tuz kokmuştur. Hukuk güvenliği kalmamıştır.Kamu görevine gelmede liyakat sistemi çökmüştür.

İhtiyacımız olan tek şey ise hukukun üstünlüğü, insan hakları ve demokrasiye sahip çıkmaktır.

Sevgi ve saygılarımla