MERSİN
Türkiye’nin ve Dünya’nın doğal güzelliklerine sahip şehirlerinden birisi MERSİN.
321 kilometre sahili ile Türkiye’nin Muğla’dan sonraki en uzun sahil şehri. 108 kilometresi doğal kumsal olan ve katalogdan çıkmış güzellikteki sahil kasabaları görülmeye değer, ancak bana göre daha iyi kullanılabilir ve yönetilebilirdi.
Bu yazımdan dolayı Mersin yöneticilerinin bana kızdıklarını ve öfkelendiklerini tahmin edebiliyorum. 21 ay önce gelmiş ve dışarıdan gözleyen bir insan olarak gördükleri mi sizlerle paylaşıyorum. Yoksa kimseye karşı taraf değilim.
Mersin’e geldikten sonra şehri tanımak adına gezdiğim ve gördüklerim sonucunda çok etkilendim. Gezip gördüğüm sahil ve turistlik yerlerle kıyasladığımda gerçekten doğanın vermiş olduğu cennet benzeri bir şehirle karşılaştım. Ancak çok tanınmayan ve turizme açılamamış, güzelim sahil şeridi iyi planlama yapılamadığından tamamı yüksek binalı sitelerle betonlaşmış bir görüntüye sahip olmuş.
Bitişiğindeki Antalya turizmde bacasız sanayi iken, Mersin’de turizmsel faaliyet ve yatırımların olmadığı, şehrin önemli gelir kaynağı olabilecek yatırımlarından yoksun bırakıldığı görülmektedir. İlk olarak bir şehre “Mersin’liler Mersin’e sahip çıkınız” diyen büyük lider ve kurtarıcımız M. Kemal ATATÜRK iyi anlaşılamamıştır. Söylediği bu güzel ifadeye önem verilerek Mersin’e sahip çıkılmamış ve halen çıkılmamaktadır.
Mersin çeşitli kültürleri kaynaştırmayı ve iç içe yaşamayı sağlayabilen bir kentimizdir. Geçmişini incelediğimde her dönem her konuda ilkleri olan bir şehir karşıma çıkmaktadır. İlk modern inşaatı 03.05.1954 tarihinde yapılan Uluslar arası Limanıyla (1886), İstanbul’dan sonra kurulan Ticaret ve Sanayi Odasıyla (1886), Serbest Bölgesiyle (1987),Türkiye’nin Operası bulunan altı şehrinden biri olan sanat şehri Mersin.
Türkiye’nin güzel şehirlerinden birisi MERSİN markalaşamamıştır. Bu şehir Dünya’nın ve Türkiye’nin marka şehri olabilir. Türkiye’nin ticaret ve moda merkezi olabilir. Edebiyat ve sanatsal etkinlerin, festivallerin, fuarların daha yoğun bir şekilde yapılarak Türkiye’de ve Dünya’da bu etkinlikleri duyurularak markalaşması sağlanır ve Dünya’nın edebiyat ve sanat şehirlerinden biri olabilir.
Bursa’dan gelmiş bir insan olarak çok kısa zaman sonra yapılacak Akdeniz Oyunları ile ilgili şehir merkezinde, ilçelerinde tanıtımlarla ilgili afiş ve reklamsal ilanların çok az olduğunu görmekteyim. Ayrıca ilişkilerim devam eden bölgemdeki bazı şehirlere yaptığım seyahatlerde (Bursa, Balıkesir, Çanakkale, İstanbul, Ankara gibi bazı şehirlerde) yaptığım basit bir araştırmada ve yakın dostlarımı Mersin Akdeniz Oyunlarına davet ettiğimde haberlerinin olmadığını gördüm.
Önümüzde kısa bir süre sonra Akdeniz Oyunları var. Bu Mersin için büyük bir şans, çünkü Dünya’da ve Avrupa ülkelerinde olimpiyatların yapıldığı şehirler büyük gelişmeler göstermekte, 20-25 yıl ileriye gitmektedir. Bu şansı çok iyi değerlendirmek gerekir. Mersin halkı ve yöneticileri bana kızmak yerine lütfen bu gözlemlerime önem vererek geç kalmadan bir ay gibi kısa bir süre kalan Akdeniz Oyunlarının tanıtımı daha hızlandırılabilir ve etkin hale gelebilir inancındayım.
Saygılarımla.
Süleyman ÖZALKAN
Yeminli Mali Müşavir
s.ozalkan@hotmail.com