Latin İtalyan Katolik Kilisesinde gerçekleşen sohbet toplantısında, Birlik ve Özgürlük grubunun üyeleri geliş amaçları ile ilgili olarak “Çok güzel yerler gördük, tarihi yerler, denizini dağını gördük. Bizi ilgilendiren şey buralarda yaşayan insanlar. Burada kimler nasıl yaşıyor. Onlarla tanışmak istedik. Bu hoş sohbette de sizi tanımak istedik. Bir de Türkiye’de en büyük dini temsil eden İslam ile tanışmak insanların düşüncelerini öğrenmek amacıyla geldik.” dediler.
MEKADİM üyeleri Mersin’in çok değişik bir kent olduğunu, adeta Türkiye’nin birçok kültürünü doğu ile batısı ile tüm bu mozaiği kucaklayan bir kent olduğunu söylediler. Hristiyanlarla Müslümanların aynı mezarda buluştuğu ve çok kültürlülüğün en güzel biçimde sergilendiği bir kent olduğunu ifade eden MEKADİM üyeleri “Bizim buradaki amacımız kimseyi ötekileştirmemek, faydalı kişilerin oluşturduğu bir derneğiz. Amacımız Mersin’deki tüm kültürleri bir araya getirmek, bu çok kültürlülüğün sesi olmak ve kültürler arası diyaloğu sağlamak. Bunun için çalışıyoruz. Çünkü yaradılanı yaratandan ötürü seviyoruz. Ayrıca sohbetimizin başında kendimizi tek tek tanıttık. Bu tanıtım ile eski bir kültürümüzü de ortaya çıkarmış ve göstermiş olduk.” ifadelerini kullandılar. Grup üyeleri kendi kültür yapılarını anlatırken, “Dışarıdan Avrupa oturmuş gibi gözükse de aslında bizde de kültürel farklılıklar var. Yani monolitik bir yapı yok. Avrupa’ya göçlerden önce de bu kültürel sorunlar vardı. Yani herkesi bir araya getirip bir arada yaşatma sorunumuz vardı. Bağlı olduğumuz hareketle tanışmamız içlerindeki Allah ve insan sevgisini daha da artırdığını, o yüzden karşılarındaki her kim olursa olsun insan olarak kabul etmeye hep çalışmaya gayret ettiklerini ve farklı kişilere de aynı duygularla yaklaşıyoruz” dediler. İsviçre’deki farklı kültürlerin bir arada yaşamasının yasal dayanağı sorusuna konusunda ise, grup üyeleri “İsviçre’de çok değişik grupların bir arada yaşadığı bir ülke”. İsviçre’de Protestan’ı var. Katolik’i var. Almanca, İtalyanca, İngilizce konuşanı var. O yüzden biz konfederasyon sistemine gittik. Her konfederasyonun içinde özgür kuralları var. Bunların dışında bir de İsviçre’nin kanunları var. Her konfederasyonun kendi için uyması gereken serbestlikler olduğu gibi kantonun kanunlarına uymak orundalar. Herkese ihtiyacı ne varsa o karşılanan bir sistem var. Pratik açıdan düzenlemeler yapıldı ama hukuksal açıdan düzenlemeler yapılmadı. Farklı dinden, kültürden gelenler için zaten öngörülüyordu. Örneğin Müslümanlar için İslam mezarlıkları, ibadethaneler yapıldı.
Bunun için düzenleme yapılmadı. Çünkü kanunlar bunları görüyordu” şeklinde yanıtladılar
Sohbette daha sonra Türkiye’de 60 ve 70’li yıllarda oluşan göçlerin yaşandığı ama günümüzde artık göçlerin yaşanmadığı ve Türkiye’nin şu anda özellikle ekonomik yönde geldiği büyük dönüşüm anlatıldı ve sohbet karşılıklı soru cevap şeklinde farklı konularda görüş alışverişi ile devam etti. Latin İtalyan Katolik Kilisesi rahibi Hanry Leylek gelen konuklar ile ilgili olarak “Hepsi İsviçre’den gelen Hristiyan bir hareketin üyeleri Katolik Kiliselerinin içinde değişik hareketler var. Bu gelenler Birlik ve Özgürlük grubunun üyeleri. Amaçları toplumu tekrar Hristiyan bir şekilde yaşamasını sağlamak. Bunun için okulları var. Eğitimcileri var. Bunlar gönüllü insanlar. Aralarında hâkim, doktor ve öğretmenler var. Çoğu akademisyen. Her yıl İtalya’nın Rimini şehrinde on binlerce insanın katıldığı kongreler ve toplantılar yapılıyor. Buralara da Müslümanlar, Yahudiler, Hristiyanlar katılıyor. Yani Allah duygusunu, insan sevgisini bütün dinler arasında paylaşıp hep birlikte yaşamak istiyorlar. Bunun için de yaptığı etkinliklerle önemli işler yapan Mersin Kültürlerarası Düşünce ve
Diyalog Merkezi MEKADİM’i yakından tanımak istediler. Bütün Türkiye’yi dolaşıyorlar. İzmir’den başladılar ve Adana’da bu gezilerini sonlandıracaklar” şeklinde konuştu.23072013
Sohbetin sonunda tüm katılımcılar bir toplu fotoğraf verdiler.