Geçtiğimiz günlerde Hürriyet’te "son yazısını" kaleme alan gazeteci Rahmi Turan basının durumunu Cumhuriyet’ten Leyla Tavşanoğlu’na şöyle anlattı: "Kaba hesapla söylüyorum. Maalesef Türk basınının yüzde 92’si şu anda iktidara teslim olmuş durumda. Dik duran, mücadelesine devam eden, yüzde sekizi geçmez"
İşte Tavşanoğlu’nun Rahmi Turan ile yaptığı o röportaj:
Türkiye’nin bu siyasi ortamında yeni hem de muhalif bir gazete yapmayı neden hedeflediği sorumu, “Çorbada tuzumuz olsun diye” sözleriyle yanıtlıyor. Sonra da gülerek ekliyor: “Keser döner sap döner gün gelir hesap döner, diye bir deyim vardır. Bakarsınız gün olur hesap döner.”
- Siz Doğan Grubu’nda Rahmi Turan ekolünün en iyi örneklerinden Bugün ve Gözcü gazetelerini çıkarttınız. Ama ikisi de bayağı yüksek tirajlar yakalamışken kapandı. Neden?
R.T.- Bugün gazetesi idari hatalar yüzünden battı. 650 bin günlük net tiraja ulaşmıştı. O zamanlar çok moda olan stres bileziğini okurlara 30 kupon karşılığı hediye olarak verelim dedik. Çok ilgi gördü. Bilezikleri ısmarladık. Ama bir geldi ki olmaz böyle şey. Tam rezillik. İnşaat çivisini kıvırmışlar; ucuna da bir sarı top takmışlar.
Okurlar “Siz bizimle alay mı ediyorsunuz?” diye Ankara bürosunu bastılar. Bunu yaptıran da ismini vermek istemediğim idarede yetkili bir kişiydi. Okur tepkisi yüzünden tiraj birden yarı yarıya düştü.
O yetmiyormuş gibi arkadan yine bir talihsizlik oldu. Bilezikleri telafi etmek için bu sefer stres yüzüğü verelim dedik. Yüzükler geldi. Gayet güzel yapılmış. Ama çocuk parmağına bile giremeyecek kadar dardı. O da tam bir fiyasko oldu. Aydın Doğan o sırada Hürriyet’i satın almıştı. “Bugün’ü Hürriyet ilavesi olarak verelim” dedi. Sonra da kapandı. Ama biz zaten o sırada Bugün’ü bırakmış Gözcü’yü çıkarmaya başlamıştık.
- Peki, Gözcü neden kapandı?
R.T.- Gözcü on küsur yıl yayımlandı. 1 Nisan 2007’de kapandı. Herkes bunu 1 Nisan şakası sandı. Çünkü günlük net 120-130 bin tirajı vardı. Biraz desteklenseydi 200-220 bin tiraja ulaşırdı. Ama hiçbir destek söz konusu olmadı. Tam tersine hep frene basıldı.
- Ciddi muhalefet yaptığı için mi?
R.T.- Tabii. Muhalefet yapınca siyasi çevreleri, iktidarı kızdırıyoruz. Ama biz doğru olan muhalefet yaptık. Bülent Ecevit, Mesut Yılmaz, Tansu Çiller başbakanken de Gözcü muhalif yayın yaptı. O dönemler hiçbir sorun çıkmadı.
Ama Tayyip Bey zamanında muhalefet yapınca işler değişti. Tayyip Bey’in bundan haberi var mıydı yok muydu? Onu bilmem. Ama sonuçta o dönemde Gözcü kapatıldı. Bugünkü koşullarda 120-130 bin net tiraj bir gazeteyi çok rahat yaşatır. Üstelik yılda 2 milyon dolar dolayında ilan geliri vardı. Kadrosu da şişkin değildi; 30-40 kişi kadardı. Ama zarar ediyor gerekçesiyle yayın hayatına son verildi.
- Siz Gözcü kapatıldıktan sonra Hürriyet’e köşe yazarı olarak geçtiniz. 22 yıl Aydın Doğan’ın yayın organlarında yönetici ve yazar olarak çalıştıktan sonra işinize son verilince yazdığınız veda yazısında “Kurtuldum” sözcüğünü kullandınız. Neden?
R.T.- Kurtuldum çünkü her bakımdan sıkıntılı bir atmosfer vardı. Gerçi hiç kimse şunu bunu yap demiyordu. Ama o psikolojik ortamda, “Yazarsam kuruma yine vergi cezası, siyasi baskı gelir” endişesiyle zaten siz yazamıyordunuz.
Aydın Bey’in psikolojik durumunu çok iyi anlıyorum ve artık bazı tavizleri vermek zorunda kaldı diye düşünüyorum. “Biz taviz vermiyoruz” deseler de bu doğru değil. Veriyorlar. Göz göre göre birtakım olaylar var. Oktay Ekşi hatalı bir kelime kullandı diye olayı facia haline getirdiler. Adamcağız istifa etmek zorunda kaldı. (Cumhuriyet/ Leyla Tavşanoğlu)
Odatv.com