AKP Hükümetinin Nükleer santral yaparak ölüm fermanını imzaladığı Mersin, bu güne kadar maalesef ufku dar yöneticilerinin elinde heba olmuş kentlerin başında gelmektedir.
Lobi faaliyetinde bulunacak bürokrat ve siyasetçiden, kente en çok yakışacak olan sektörleri belirleyecek yerel yöneticiden de yoksun olduğu için 360 Kilometrelik dünyanın en güzel kumuna sahip Mersin bu yüzden planlı bir şekilde turizm pastasından pay alması engellenmiş, tarıma elverişli topraklar, sahiller bu yüzden inşaat sektörünün rant’ına kurban edilmiştir.
Kent içi sahil ise “en güzel para hafriyattan gelir” diyen müteahhit zihniyetli yerel yöneticiler tarafından da park yapılarak halkın denizle buluşmasının önüne sen çekilmiştir.
Şu günlerde Mersin üzerinde trajik başka bir oyun da sahnelenmektedir. Turizme elverişli bakir alanlar göz ardı edilerek, krom, soda, Akdeniz gübre, mezbahaların, kent atıklarının boşaltıldığı bölgede yer alan tarımla iç içe Kazanlı sahilini herhangi bir ön çalışma yapmadan, tamamen siyasi gayeye hizmet amacı ile turizm yatırım alanı yapma gayreti içinde olduklarını görmek Mersin’in ne kadar talihsiz bir bir kent olduğunu bir kez daha göstermektedir.
Söylenmesi gereken son söz ; Geçti Bor’un pazarı sür eşeğini Nigde’ye…