Sözün ÖZÜ
Siyasetçileri anlamakta gerçekten zorlanıyorum.
Kimse kızmasın ve kırılmasın..!
Ayrıca kızan kızar, kırılan kırabilir.
Kızmayı da kırılmayı da doğal bir tepki olarak karşılarım.
Biz de gerektiğinde kalemimizi kırmayı bilenlerdeniz.
45 yıldır olduğu gibi doğruları yazmak benim öncelikli görevim.
İşi nereye mi getireceğim?
Tabi ki belediyelere ve basın bürolarına.
Belediye basın büroları önemli görev üstlenir.
Başkanın ve belediye birimlerini çalışmalarını kent yaşayanına duyurmak öncelikli görevidir.
Basın bürosu bülten hazırlar , medyaya dağıtır televizyon-radyo ve gazetelerde bunları haber yapar.
Basın Bürosu yetkilisi ve çalışanları işinin ehliyse , Başkan sıkıntı yaşamaz.
Çünkü, tüm mecraya eşit mesafede olup ona göre hareket etmek zorundadır.
Yoksa geçmişte olduğu gibi , bir tarafa yatıp diğerlerini görmemezlikten gelirse iş çatallaşır.
Arada ne ilişkisi olduğunu bilemem.
Geçmiş dönemlerde buna çok tanık oldum.
Canlı yayınlar, ilanlar hep aynı mecraya akıtıldı.
Ne kadar canlı yayın ve reklam parası ödendi bilemem.
Bildiğim tek şey var , her devrin adamlarının kollandığı ve oluk oluk para akıtıldığıdır.
Diğerleri ise kırıntıyla idare edilmek istendi.
Vahap Seçer göreve gelince bu işlerin düzeleceğine inancım tamdı.
Ama, bazı atamaları duyunca inancım sarsıldı.
Başkan kendi ekibini kendi seçecek.
Buna kimsenin bir diyeceği olamaz.
Atadığı kişinin faturası başkana çıkar .
Ama, basın bürosunun başına yapılan atamayı duyunca şaşırmadım dersem yalan olur.
Herkes her yere talip olabilir.
Ve de kendini iyi pazarlayabilir.
Onun etkin ve yetkin olduğunu değerlendirmek ise yalnız Başkan’a değil Başkanın A Takımına da düşer.
Belediyeler için basın büroları çok önemli ve hassastır.
İşin ehli olmayan bir çok kişinin gazeteci adı altında bu bürolarda görev yaptığına tanık oldum.
Üstelik bunlar, kendilerinden olmayan yerel gazeteleri ve gazetecileri yok sayma cüretini bile gösterdi.
Sonuçta sıkıntıyı yaşayan belediye başkanları oldu.
Tabi ki uygulama böyle devam ettiği sürece sıkıntı kaçınılmaz olacaktır
Geçmişte AKP’nin , sonrasında MHP’nin kılıcını sallayanlar şimdi birden bire Vahap Seçerci olmuşlar.
Adamlar, döne döne kıvırmaya öyle bir alışmışlar ki dansöz Nana’ya bile taş çıkartırlar!
Hedef belli, belediye kaynaklarından en iyi şekilde yararlanmak.
Bunun için de basın bürosunda etkili ve yetkili bir adamın olursa, işini yürütmeye(!) devam edersin.
Sözün ÖZÜ;
Sayın Seçer, bugün ilk basın toplantısını yapacak.
Burhanettin Kocamaz, ilk basın toplantısında Macit Özcan döneminden kalan borçları ve yerel medyaya yapılan ödemeleri açıklamıştı.
Kendince bir şeyler bulacaktı , ama burada yazamayacağım başka şeyler(!) buldu.
Özcan’ın yönettiği Belediye, Tarsus’ta yayın yapan Güney TV’ye bile SUN RTV’den daha fazla yayın ve reklam parası ödemişti.
Sayın Seçer de Kocamaz dönemindeki aktarmaları açıklarsa, doğru mu yanlış mı yazmışız öğreniriz.
Ve de pastadan kimin en büyük dilimi aldığını.
Kimseyle kişisel bir hesabım yok.
Hiçbir TV ve gazeteyle de maddi bağım yok!
Gazetecilik yapan Mersin Haberci’de yazıyorum ve yazmaya devam edeceğim o kadar.
Yıllarını bu işe vermiş bir gazeteci olarak, mesleğin hamallığını yapan ve ayakta kalma savaşımı veren arkadaşlarımın hakkının yenmesine de gönlüm razı olmaz.
Yerel medyanın nasıl var olma savaşımı verdiğini çok iyi bilenlerdenim.
Ama , her devrin adamları yine sahnede ön planda yer alırsa “Bu kadarına da pes doğrusu” derim.
Her zaman adama iş değil, işe adam anlayışındayımdır.
Ki doğrusu da budur.
Yoksa hayal kırıklığı yaşamak çok uzun sürmez.
Çünkü, yönetmek bir sanattır.
Yönetici de sanatçıdır.
Bir de ahde-vefa çok önemlidir.
Seçim zamanı arkanda koşturanları ,”taşlar yerine otursun” diye bekletip, Kocamaz döneminde sürülenleri aynı yerde oturtmaya devam ediyorsan vah ki vah!
Bu nasıl Sosyal Demokratlık’ tır anlamak çok güç!
Bekleyip göreceğiz.
Kantar doğru mu tartacak, yoksa her zamanki gibi yanlış tartıya devam mı?
Kimsenin ekmeğinde gözümüz yok.
Bu nedenle 45 yıldır belediyelere bulaşmadım, bundan sonra da Allah bulaştırmasın!
Gazeteci her zaman özgür olmalıdır.
Bunun için de hiçbir kurum ve kişiye göbekten bağlanmamalıdır!
Ekmeği hak edene vermek de Şehr-i Emin’in öncelikli görevi olsa gerek.
Bilirsiniz, testi kırılınca yol gösteren çok olur!
Büyükşehir Belediye Başkanı olarak doğru işlere imza atacağına inandığım Sayın Seçer’i testi kırılmadan uyarayım istedim..
Allah ve kul için,” Adalet, adalet, adalet!”…
Hem de Hazreti Ali Adaleti..
|