Gazetemizi hedef alan sözde protesto girişiminin ikinci perdesini yaşadık dün.
Yönlendirilmiş bir güruh vardı karşımızda.
Gözleri dönmüş, öfkelerini kusmaya hazır, kurgulanmış.
Kustular da zaten.
Sloganlarını attılar.
Ancak Mersin kamuoyunun bu çirkin olayı sorgulaması gerekir bana göre.
Mesele sadece bize karşı yapılan bir saldırı girişimi değildir.
Mesele daha derindir.
Sopalı sansürdür.
Sindirme.
Yıldırma.
Korkutma çabasıdır.
Asıl hedef özgür basındır.
Korkmamız gerekir mi?.
Evet.
Korkarmıyız;
Hayır.
Korkmamamız için sebebimiz çoktur çünkü.
Okurumuza, kendimize, mesleğimize, şehrimize, ülkemize olan saygımız ve görevimiz korkmamamızı gerektirir.
Hukuk devletiyiz.
Adalete inanırız.
Emniyet güçlerimize güveniriz.
Kim yönlendirdi bu çocukları diye soranların merakını gidereyim;
Haberlerimizi takip edin cevabı bulursunuz.
Bu barbarlığın iyi yönleri de var bu arada.
Tüm kentin yanımızda olması, destek vermesi en büyük kazancımızdır.
Sonuçta kazananın özgür basın olacağından kuşkumuz yok.
Hasar tespitimiz bitsin konuyu yine tartışırız.
**
Sevdiğim Laflar:
"ISLANMIŞIN YAĞMURDAN KORKUSU OLMAZ!.."