Cumhuriyet Halk Partisi adına teklifin birinci bölümü üzerine konuşan CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen, kadına şiddetin ve kadın cinayetlerinin temelinin politik olduğunu belirtti. İstanbul Sözleşmesinden çıkan AKP’nin işlenen her kadın cinayetine ve çocuk istismarına ortak olduğunu söyleyen Antmen, bu teklifin timsah gözyaşları teklifi olduğunu söyleyerek "AKP kadına karşı; CHP kadına şiddete karşı" dedi.
Alpay Antmen’in konuşmasının satır başları şu şekilde;
AKP TARAFINI SEÇMİŞTİR
“AKP’nin başındaki kişi ‘Kadınla erkeği eşit görmem’ derse tarafını seçmiş demektir. AKP genel başkanı sayın Erdoğan ‘Anne olmayan kadın yarımdır’ diyerek tarafınızı seçmiştir. AKP’li Tuzla Belediyesi ‘Kadına iz bırakmadan dayak atmak’ kitapçığı dağıtarak tarafınızı seçmiştir. AKP’li belediyelerin danışmanı ‘Çok eşlilik yasal olsun’ diyerek tarafınızı seçmiştir. Dönemin AKP’li Ankara Belediye Başkanı ‘Tecavüze uğruyorsa anası ölsün çocuk değil’ diyerek tarafınızı seçmiştir. AKP’nin hem vekili hem de şarkıcısı ‘Kadının fıtratında erkeğe köle olmak var’ diyerek tarafınızı seçmiştir. Kadından sorumlu bakanınız “Kadına şiddet abartılıyor” diyerek tarafınızı seçmiştir. Biz CHP olarak; kadına şiddet önlensin diye sokaklarda, meydanlarda, Mecliste ve hayatın olduğu her alanda omuz omuza mücadele eden ve direnen milyonların kendisiyiz. Yani, AKP kadına karşı; CHP ise kadına şiddete karşıdır”
KATİLLER DIŞARIDA MASUMLAR İÇERİDE
“Şiddet, tehdit ve intikam iktidarın resmi dili haline gelmiştir. Daha bugün Bursa’da insanları silahla alıkoyan, mermi yutturan, aklınca aşağılamak adına kadın elbisesi giydirdiği şahsı videoya alan psikopatlar tutuklanmadı. Gazeteciler içeride, kadın demokratlar içeride, hukukçular içeride, yaşlı insanlar içeride, gençler içeride ama cinsiyetçi, aşağılıklar dışarıda! İşte bu iktidarın tercihidir”
İKTİDARIMIZDA İSTANBUL SÖZLEŞMESİNE DÖNECEĞİZ
“İlk seçimde Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu söyledi. İstanbul Sözleşmesini yeniden imzalayacağız. Sosyal, siyasal ve ekonomi hayatta kadın yeniden hak ettiği konumda olacak. Mahkemeler güçlü ve zorbaları değil; haklıları ve mağdurları koruyacak. Kadına ve sağlıkçılarımıza yönelik şiddettin önüne geçmenin tek yolu şiddetle topyekun mücadele etmektir. Dilde mücadele, ekonomide mücadele, kültürde mücadele ve en son yasal mücadele gerekmektedir”