Taşımacılık sektöründe Türkiye’nin en eski ve en güçlü gruplarından birinin mimarı, sektörün en etkin kuruluşlarının kurucu başkanı Saffet Ulusoy dün sabah 3 gündür yoğun bakımda olduğu Memorial Hastanesi’nde vefat etti.

Saffet Ulusoy’un kardeşi Yılmaz Ulusoy ağabeyinin vefatıyla ilgili olarak, “Şu an kardeş acısı yaşıyorum. Çok büyük acıymış. Söylenecek tek söz Allah rahmet eylesin” dedi. 82 yaşında hayata veda eden Saffet Ulusoy, Of’lu Ulusoy Ailesi’nin büyüğü olarak otobüs ve lojistik sektörlerinde hem aile şirketlerinin hem de sektörün gelişmesine öncülük yaptı.

Saffet Ulusoy Ro-Ro Gemileriyle denizden Avrupaya yol açmıştı. Yugoslavya’nın dağılmasına yol açan savaş sırasında Türkiye’nin Avrupa’ya ihracatında TIR’ların deniz yoluyla taşınması için Ro-Ro şirketi kuran Saffet Ulusoy, Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) ve Ro-Ro Gemi İşletmecileri ve Kombine Taşımacılar Derneği’nin de (Ro-Der) kurucu başkanıydı. Saffet Ulusoy’un formülü, “TIR’lar denizde, şoförler havada” şeklinde zihinlere yerleşti. Sektörün büyüterek kullandığı formülde TIR’lar özel Ro-Ro gemileriyle İtalya’ya gidiyor. Şoförleri ise İtalya’ya hava yoluyla ulaşıp, oradan Avrupa’nın diğer ülkelerine yöneliyor. 1930 yılında Trabzon’un Of ilçesinde doğan Saffet Ulusoy, 1945’te babası Mehmet Bahattin Ulusoy’un yanında çalışmaya başladı. 1946’da otobüs işletmeciliğiyle taşımacılık sektörüne ilk adımını. 1974’te işlerini İstanbul’a taşıdı. Saffet Ulusoy, karayolu ile uluslararası yük taşımacılığı, otobüs işletmeciliği ve turizme yatırım yaparak işlerini büyüttü. 1961’de Trabzon Şöförler Cemiyeti 2. Başkanlığı, 1972’de Trabzon Belediyesi Reis Vekilliği, 1981-2001 arası, 20 yıl UND Başkanlığı yapan Saffet Ulusoy, 1993’te 150 taşımacıyı bir araya getirerek UND Ro- Ro İşletmeleri’ni kurdu.

Adı torununda yaşıyor

1954’te Of’un tanınmış ailesi Sarallar’dan Aziz Saral’ın kızı Süreyya Hanım ile evlenen Saffet Ulusoy’un Selma, Haluk, Sevim, Berrin ve Sevilay adlarında beş çocuğu var. Saffet Ulusoy’un adı şimdi Haluk Ulusoy’un oğlunda yaşıyor. Saffet Ulusoy, İlker Altun’un kaleme aldığı hayatını anlattığı kitapta, ‘Ro-Ro Projesi’nde ilham kaynağının ‘Fatih Sultan Mehmed’in ‘gemileri karadan Haliç’e indirme’si olduğunu söylemişti. Ulusoy, kitabında Ro-Ro projesini şöyle anlatmıştı:

Dış ticaret zora girince

1992’de Yugoslavya’daki iç savaş bütün hızıyla sürüyordu. Türk treylerleri Yugoslavya’dan geçemiyordu. Mallarımızı Romanya ve Macaristan üzerinden Avrupa’ya taşıyabiliyorduk. Bu ülkeler geçiş ücretlerini bir gece ansızın 10 misli artırdılar ve 180 marktan 1800 marka çıkardılar. Dönemin Başbakanı Süleyman Demirel girişimlerde bulundu ama ancak 900 marka indirilebildi. Türkiye’nin dış ticareti tehdit altındaydı.

Fatih’i örnek aldı

Fatih Sultan Mehmet, denizden ulaşamadığı Haliç önlerine gemilerini karadan yürüterek ulaşmıştı. Yugoslavya iç savaşı da Balkanlar üzerinden Avrupa’ya ulaşmaya çalışan Türk nakliyecilerinin önüne Fatih’in yolunu kapatan zincirler gibi engel çıkarmıştı. Bize düşen de atalarımızın azminden örnek alarak bu zincirleri kırmak ve Avrupa fethimize devam etmekti. Tek fark bu sefer ‘karayı deniz değil, denizi kara’ yapacaktık. Deniz Nakliyat Genel Müdürü Muzaffer Akkaya ile bir toplantı düzenleyip, ‘2 gemi daha kiralayın şu anda yüzde 45 dolulukla çalışıyorsunuz. Biz size yüzde 70 doluluk garantisi veriyoruz’ diye teklifte bulunduk. Bir süre sonra da şirket kurup kendi gemilerimizi aldık ve Avrupa’nın en büyük filosuna sahip Ro-Ro şirketiyle TIR’ları denizde yüzdürdük.