2 Temmuz 1993 Sivas-Madımak Katliamı da, ülkemizde emperyalizme, faşizme ve gericiliğe karşı mücadelede yaşamlarını feda edenlerin tarihidir.
2 Temmuz 1993 tarihinde, Pir Sultan Abdal’ı anmak üzere Sivas’a giden 33 insanın Madımak Oteli’nde yakılarak katledilmesi, Ortaçağ vahşetiyle Türkiye’nin aydınlığına, çağdaşlığına, demokrasi ve laikliğe, halkların kardeşliğine, bir arada yaşama kültürüne ve çok kültürlülüğe yapılan bir saldırıydı. Bundan 20 yıl önce Sivas’ta gerici, şeriatçı, faşist katliam yaşandı. İnsana, aydınlığa, düşünce özgürlüğüne düşman, ırkçı ve şeriatçı güçler, “Şeriat isteriz”, “Cumhuriyet Sivas’ta kuruldu, Sivas’ta yıkılacak” sloganları atarak savunmasız insanları bir otelde kıstırdılar ve oteli ateşe vererek, ülke tarihine karanlık bir sayfa eklediler. Bu katliam sadece ülkemiz tarihine değil, insanlık tarihine de bir kara gün, bir utanç tablosu olarak geçmiştir.
Demokrasi tarihimizin en büyük ayıplarından olan bu katliam sonrasında yakınlarını kaybeden ailelerin ve sivil toplum kuruluşlarının otelin “Utanç Müzesi” olması talepleri yok sayılmış ve Madımak oteli kebapçı yapılmıştır. Yıllardır sürdürülen çabalar sonucunda kamulaştırılan Madımak Oteli yine “Utanç Müzesi” yapılmamış, bilim ve kültür merkezi olarak yeniden açılmıştır.
Ülkemiz tarihinde çeşitli dönemlerde kitlesel katliamlar yaşanmıştır. Ne yazık ki bu katliamlarda devletin güvenlik güçleri ve siyasi iktidarlar katliamlara seyirci kalmışlardır. Bir süre sonrada, hiçbir şey yaşanmamış gibi unutturmaya çalışmışlardır.
Bütün bu gelişmeler ışığında 2 Temmuz’u anmak daha da önem kazanmaktadır. 20. Yılında özgür ve demokratik bir ülke yaratmak için, Madımak’ta ki aydınlarımızın direnci, bilinci ve inancı bizlere ışık olacaktır.