HABER ARŞİVİ    |    GÜNCEL    |    ÖZEL HABER    |    SİYASET    |    KÜLTÜR SANAT    |    EKONOMİ    |    FOTOHABER    |    SPOR
 
 
Dr.Erdal Akalın’dan zevkle okunacak bir yazı


18 Aralık 2013 Çarşamba 12:26

Ölümden Önce !

 

Avusturya kökenli Bronnie Ware, İngiltere de yaşayan bir hemşiredir.  Mesleği gereği, sekiz yıl boyunca hastalıklarından dolayı ölüm yatağında olan değişik hastaların yaşamlarının son günlerine refakat etmiştir.

 

Bn. Ware, bu dönemler içerisinde birçok hastası ile içtenlikle sohbet edebilmek ve kendisi ile paylaştıkları duygularını öğrenebilmek şansına sahip olmuştur.  Kişisel izlenimleri, ölüm yatağında olan bu hastaların genellikle yaşamları boyunca yaşadıkları hayatlarında kişisel yanlışlarından ötürü pişmanlık duygularının ağır bastığı şeklinde olmuştur.

 

Bronnie Ware, bu anıları bir kitap halinde yayınlayarak, halen yaşamakta olan bizlere bir tür öğüt vermek istemiştir; “Ölmek Üzere Olanların Son Pişmanlığı (The Five Regrets of Dying).”

 

AK-ŞAKA olarak, önemli bir hayat bilgisi sayılacak bu son pişmanlıkları sizlerle paylaşmak istedik.  Bronnie Ware’in kendi yorumları ile öne çıkan ilk beş pişmanlığı size sunuyoruz;

 

1. “Keşke kendi hayatımı yaşama cesaretini gösterebilseydim”;

“Hayatının noktalanmak üzere olduğunu anlayan insanın, birçok hayalinin gerçekleşmediğini görmesi kolaylaşıyor. Benim refakat ettiğim, ölmek üzere olan hastaların çoğu, hayallerinin yarısını bile gerçekleştirememişti ve hepsi bunun en büyük sorumlusunun kendisi olduğunun farkında olarak hayata veda etti. Çünkü her biri çeşitli nedenlerden ötürü, kendi istedikleri hayatı yaşayacakları yerde başkalarının onlardan beklediği hayatı yaşamıştı.”

 

2. “Keşke o kadar çok çalışmasaydım”;

“Ölümüne refakat ettiğim bütün erkek hastalarımın pişman olduğu ortak bir şey vardı. Hepsi evlatlarının çocukluk dönemini kaçırdıkları ve karısına daha fazla zaman ayıramadığı için pişmanlık duyuyordu. Gerçi kadınlar da aynı pişmanlığı dile getiriyordu ama çoğu ileri yaşlarda olduğu için, bu kadınların çok azı hayatı boyunca tam mesaili bir işte çalışmıştı. Ama erkekler istisnasız, iş dünyasının tekdüzeliği içinde o kadar çok zaman geçirdiği için pişmandı.”

 

3. “Keşke duygularımı açıklama cesareti gösterebilseydim”;

“İlgilendiğim birçok kişi, hayatı boyunca durup dururken ‘ortamın ahengini bozmamak’ adına duygularını bastırmış. O nedenle de ortalama bir mutluluk yakalayabilmişler ama hiçbir zaman olmak istedikleri kişi olamamışlardı. Ve bence yakalandıkları birçok hastalığa da işte bu hayata küskünlük ve memnuniyetsizlik sebebiyet vermişti.”

 

4. ”Keşke arkadaşlarımla daha fazla görüşseydim”;

“Hastalarımın büyük bir kısmı, hayatlarının son haftasında sahip oldukları arkadaşlıkların ne kadar değerli olduğunu anladılar. Ama hemen hepsinin hayatı o kadar yoğun bir tempo ile geçmişti ki arkadaşlarını yıllar boyunca ihmal etmiş ve çoğu ile iletişimi kaybetmişlerdi. Ve maalesef birçoğuna, hayatına nokta koymadan önce eski arkadaşlarına ulaşmak ve onları bir kez daha görmek kısmet olmadı. Tecrübelerime dayanarak şunu kesinlikle söyleyebilirim: Ölmek üzere olan her insan, eski arkadaşlarını özlüyor.”

 

5. “Keşke daha mutlu olmama izin verseydim”;

“Birçok insan hayatının son evresinde aslında ‘mutluluğun kişisel bir tercih olduğunun farkına varıyor. Oysa insanlar hayatları boyunca mutluluğu keşfetmek yerine, eski alışkanlık ve kalıpları devam ettirerek yaşıyor. Değişim korkusu insanları kendi kendilerini aldatmaya kadar götürüyor ve birçok kişi, sürdürdüğü hayattan mutlu olduğuna hem çevresini hem de kendini inandırıyor. Hem de içlerinde bir yerlerde, bütün kalbiyle gülmek ve yeniden hayattan tat almak için büyük bir özlem duymalarına rağmen.”

 

Bronnie Ware, her ne kadar bizlere yaşamımız sürerken özeleştiriler yaparak hayatımızı yeniden düzenlememiz ve son pişmanlıklardan arınmamız için yol gösteriyor olsa da, korkarım büyük çoğunluğumuz bu öğütleri kulak arkasına atacağız! 

 

Hatta; yolsuzluklarla geçirilen yaşamı konusunda kendilerinden savunma istenen bazı yüzsüzler ise, “Ben, hesabımı Mahkeme-i Kübra’da veririm!” pişkinliğini takınarak bu öğütlerle alay edeceklerdir.  Örneğini yakın tarihimizde çok gördüğümüz gibi!

 

AK-ŞAKA olarak, ozan Nevzat Çelik’in bir şiiri ile tamamlamak istiyoruz bu öğütleri;

 

Hoş Geldin Ölüm

 

Hoş geldin ölüm / Buyur otur / Saklımız kalmadı / Dök eteğindeki taşları.

 

Ben bir rüzgârım / Özgürlük rüzgârı / Bir yürekten bir yüreğe / Taşırım umutları.

 

Ben bir dağ seliyim / Yıkarım duvarları / Yükselir kentten / Çorba kokuları.

 

Ben bir denizim / Hırçın dalgalı / Ölüm nedir bilmeden / Döverim kıyıları.

 

Bütün dostlar uyanık / Şafağı karşılıyor / Yan hücre kapısı çalınıyor / Kalk gidelim, sıradakini bekletmeyelim!

 

AK-ŞAKA, tüm okurlarına sağlıklı ve pişmanlıksız bir yaşam diler!..

 

                                                                                                   Erdal Akalın (18.12.2013)





 
  HABER ARA
 
 
  
  FLAŞ HABER
  EN ÇOK OKUNAN
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
  SOSYAL MEDYA

 




 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE GÜNCEL HABERLER SİYASET HABERLERİ SPOR HABERLERİ GİZLİLİK İLKELERİ

 

fotohaber.net | İnternet Gazetesi | Resmi Web Sitesi | Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
fotohaber.net © Copyright 2005-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA