HABER ARŞİVİ    |    GÜNCEL    |    ÖZEL HABER    |    SİYASET    |    KÜLTÜR SANAT    |    EKONOMİ    |    FOTOHABER    |    SPOR
 
 
Dr.Erdal Akalın efsaneleşen gazeteci Müfüt Bekiroğlu’nu yazdı


22 Şubat 2014 Cumartesi 19:14

Nazmi’nin Ellerini Öptüğü Büyüğü Kimdir?!.

 

Dün size sunduğumuz ‘Alo Nazmi !’ başlıklı yazımız üzerine, tahminlerimin ötesinde birçok telefon mesajı aldım.  Mersin İmece okurları, ısrarla Nazmi’nin saygıda kusur etmediği ve ellerinden öptüğü meçhul büyüğün kim olduğunu sormakta idiler.

Bir kısmını, ‘O saygıdeğer büyük Selçuk Ölçer’di’ diyerek idare etmeye çalıştım.  Ama çoğunluk bu uydurmacamı yemediler.  Bu nedenle de; Nazmi’nin eleştirilerini emir kabul ettiği değerli büyüğü bugün açıklamak zorunda kalıyorum.

Öncelikle bilenler bilirler, Nazmi Akdağ, Mersin yerel gazetecileri arasında medya patronu olarak en önde gelen isimdir.  Mersin İmece ve Anadolu gazetelerinin sahibi ve aynı zamanda da başyazarıdır.  CHP üyesi olarak milletvekilliği aday adaylığı gibi, yakın tarih itibari ile kolay anımsanacak bir siyasi heyecanı da vardır.  Esasen mali müşavirlik yaparken, yazı yazmak hevesi ve Mersin’de güçlü bir yerel gazete çıkarmak heyecanı ile yıllar önce bu sektöre adım atmıştır.  Bilenler, bu adımın azmettiricisi olarak Sevgili Bedir Solmaz’ı öne çıkarırlar.  Zaten çıkarılacak gazeteye İmece ismini uygun bulanın Bedir olduğunu en azından ben bile biliyorum.

Nazmi Akdağ, gazeteci kökenli olmadığı için kentin basın emekçilerini ve özellikle duayen sayılacak kalem sahiplerini hep saygı ve sevgi ile anmıştır.  İşte, saygılarını sunduğu ve ellerini öperek önerilerini bir talimat olarak kabul ettiği gazeteci büyüğü ile de ilişkileri bu hasletinden ileri gelir.

Evet, Nazmi Akdağ’ın ellerinden öperek saygılarını sunduğu büyüğü, sadece Mersin’in değil, uzun yıllar çalıştığı Hürriyet Gazetesi Ailesi’nin tanınmış bir kalemşoru olan Sevgili Müfit Bekiroğlu büyüğümüzdür.

Müfit Bey, Van’ın halen saygı ile anılan Bekiroğlu Ailesi’nin bir üyesidir.  Doğum tarihi ülkemizin tek partili dönemine denk düşer.  İlkokulu takiben, o yılların ünlüsü olan Haydarpaşa Lisesi’ne öğrenci olarak İstanbul’a gelir.  Dönemin meşhur öğretmenlerinin eğitim kadrosunda yer aldığı bu liseyi başarı ile tamamlar ve bugün İletişim Fakültesi olarak bilinen o yılların Basın Yayın Yüksek Okulu mezunu olur.

Diplomalı gazeteci adayı olarak Hürriyet Gazetesi Ailesi’ne katılır.  Burada büyük usta Haldun Simavi Bey’in has çırağı olarak gazetecilik mesleğini, özellikle gazeteciliğin etik değerlerini öğrenir.  Haldun Bey’in rahle-i tedrisi sonrası, O’nun vekil harcı olabilmek güvenirliliği ile de taltif edilir.

Haldun Bey, genç gazeteci Müfit Bekiroğlu’nu hep ileri hatlara sürmüştür.  Kuzey Irak’ta Barzani Ailesi’nin ayak sesleri duyulurken, Müfit Bey, merhumlar Ömer Sami Coşar ve Ümit Deniz gibi o günlerin gazeteci devleri ile katır sırtında oralara giderek izlenimlerini kaleme almış coşkulu bir gazeteci olmuştur artık.

Kıbrıs’ta Makarios’un hamleleri başladığında da Ömer Sami Coşar ve Müfit Bekiroğlu Kıbrıs’tadır.  Ki, Makarios’un adaya girmelerini yasakladığı birkaç gazeteciden birisi olmak onuru Müfit Bey’in evlatlarına bırakacağı bir mirastır.

Derken ailenin büyümüş işlerini yönetmek üzere Van’a dönmesi gerekir.  Ticareti bilmeyen Müfit Bekiroğlu, hem ailenin ve hem de kendisinin sıkıntılara düşmesinden sorumluluk duyar ve yeniden esas mesleğine dönmeye karar verir.

Yeni görevi Hürriyet’in adres gösterdiği Adana’dır.  Orada, artık bir elin parmakları kadar kalmış kıdemli gazetecilerle birlikte önemli hizmetler verirken, Mersin’in entelektüel potansiyelini o yıllar da keşfeden Haldun Simavi tarafından Mersin’e yollanır.  Haldun Bey, Mersin İli için bir matbaa kuracak ve ciddi bir yerel gazete çıkaracaktır.  Ortak olarak seçtiği Mersinli iş insanları, gazetenin hemen her şeyinde etkili olmak isteyince, Haldun Bey; ‘Gazetecilik, iş insanlarının değil, gerçek gazetecilerin işidir’ der, yerel gazete işinden vazgeçer. 

Ortada kalan Müfit Bey, hem Hürriyet’in kent temsilcisi olmuştur ve hem de ilan ve reklam bürosu açmıştır artık.  Bu büronun kepenklerini de birkaç yıl önce kapatmış ve emekliliğe ayırdığı kendisine, evinin mutfağında bir takım işler aramaya başlamıştır.  Maalesef mutfakta yer almasına karşın, elinden bir şeyler de gelmediğini en azından ben biliyorum.

Müfit Bekiroğlu, kentin en kıdemli emekli gazetecisi ve tabirim doğrudur, gazetecilerin duayenidir.  Ancak birçok genç gazeteci tarafından yeterince tanınmadığı gibi, maalesef kentin gazeteciler topluluğunu yöneten kişileri de, kendisine bir vefa gecesi tertiplemeyi bile düşünmemişlerdir.  Kanımca, ağabeylerine karşı ahd-ı vefa denen noktada kusurludurlar!

Müfit Bey, iletişim özgürlüğünü ve gazeteciliği etik değerlerini en iyi bilen ve uygulayan bir basın emeklisi olarak, bazen gazete patronlarını kibarca uyarmıştır.  Önem verdiği Mersin İmece Gazetesi’nin son dönemlerde medyaya yansıyan bazı sıkıntılara düşmemesi için önerilerini Nazmi Akdağ’a aktarması ve gazetenin bir kitle gazetesi olmasını arzu etmesi, dünkü yazımıza konu olmuş ve AK-ŞAKA’nın muzip üslubu nedeni ile de dün yazıldığı şekle ve kara mizah kisveye bürünmüştür.

Okurlarımın bilgisine sunarken, saygı sunulan büyüğün kim olduğuna bu yazımızla inanlar, lütfen inanmayanları ikna etsinler diyorum!..

Merhum Şükrü Karaca’nın bir şiirini kendisine saygılarımla sunuyorum;

 “Dostlarımız; Onlardı duyan henüz bestelenmemiş çığlıklarımı / Bilinmezdi, aşkları mı büyük yalnızlıkları mı? / Her baktıkları yerde çiçekler büyütürler / Bunlar az tanınan bir güneşin ışıkları mı?”

                                                                                                       Erdal Akalın (15.2.2014)     





 
  HABER ARA
 
 
  
  FLAŞ HABER
  EN ÇOK OKUNAN
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
  SOSYAL MEDYA

 




 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE GÜNCEL HABERLER SİYASET HABERLERİ SPOR HABERLERİ GİZLİLİK İLKELERİ

 

fotohaber.net | İnternet Gazetesi | Resmi Web Sitesi | Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
fotohaber.net © Copyright 2005-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA