Üzülerek görmekteyiz ki Mısır Minya Ceza Mahkemesi, 529 darbe karşıtı Mısırlı hakkında “şiddete teşvik suçlamasıyla’’ idam cezası verilmesine ve dosyalarının müftüye sevk edilmesini karar vermiştir.

İdam veya ölüm cezası, devletler tarafından uygulanabilen en sert cezadır. Aslında idam ceza değildir. Tarihte, kanun suçlularının ve siyasi karşıtların idam edilmesi neredeyse bütün toplumlar tarafından suçu cezalandırmak ve siyasi ihtilafları bastırmak amacıyla kullanılmışsa da artık çağımızda idamın ceza olmadığı genel kabul görmektedir.

            Ölüm cezası: dezavantajlıları, yoksulları, muhalifleri öldürür. İdam cezasının bu şekilde uygulanması  devletin işine gelmeyen, muhalefet eden, kendini savunamayan herkesi devletin adaleti elinde öldürülme riskiyle karşı karşıya bırakır.

Baro Başkanlığımız tarafından Mısır askeri darbesi üzerine yapılan basın açıklamamızda  “darbe sonrası Mısır’da yaşananlar bir insan için, bir hukukçu için kabul edilemez boyutları dahi aşmıştır; Mısır’da daha önceki sivil ölümlerden ders almayan siyasi otorite yüzlerce  belki de daha çok sivili katletmekten geri durmamıştır.” Beyanlarımız maalesef halen geçerliliğini kaybetmemiş olup , 529 kişinin idamına karar verilmiş olması bir.

            Daha önce de bahsettik: daha fazla para , daha fazla petrol ve daha fazla güç için yoksul halkların üzerine ölüm yağdıran , ülkelerin tarihini ve geleceğini yok eden herkese her kesime karşı durmak zorundayız.

Bu bağlamda, tüm uygar ülkelerin, gerek Birleşmiş Milletler, gerek Arap Birliği ve gerekse de Avrupa Birliği’nin bu insanlık dramına seyirci kalmaması gerektiğini beyan ediyor , Mısır makamlarını idam cezasını Kanun’larından kaldırmalarını önemle talep ediyoruz.