29 Mart yerel seçimlerinde şayet M. Özcan tekrar aday olursa Büyükşehir Başkanlık seçiminde CHP’ye yine oy vermeyeceğim.

          Çünkü, ne yaparsa yapsın o partilimdir diyenlerden değilim

          Gerekçelerimi ise tek, tek sıralamak istemiyorum.

          Sadece bunlardan bir kaçını belirtmekten de hiçbir sakınca görmüyorum.

          1- Mersinin tarihi alanlarından birisi olan Cumhuriyet alanındaki asırlık ve altında Mustafa Kemal Atatürk’ün konuşma yaptığı onlarca ağacı gözünü kırpmadan kesti,    Ortasından geçen Atatürk caddesini böldü ve ortaya, yazın üzerinden insanların yürümekten kaçındığı soğuk, kötü, çirkin bir mermer platform çıktı. .

             Bu alanı hangi müteahhitlik firmasının yaptığı ve kaç lira harcandığı ise bir türlü öğrenilemedi.

             2.Diğer bir neden, Adnan Menderes kültür parkta yapılanlar ve Atatürk parkında yapılmayanlar.

              Tüm parklara, halka yukardan bakan ifadeli fotoğraflarının bulunduğu onlarca, ayaklı tabelalar koyduran ve henüz tamamlanmadan  kültür parka   FB-BJK-GS-leylekli-aslanlı kapılar, minyatür kaleler, ne olduğu ve kime kaça yaptırıldığı belli olmayan anlamsız objeler,.atlar, inekler,geyikler,yengeçler,deniz kenarına havuzlar yaptırmayı güzel bir hizmet sayan M.Özcan, nedense bugüne kadar“Atatürk’ün ismini taşıyan bir tabelayı parkın münasip bir yerine koydurmadı.

              3.Nedenim  M.Özcan’ın Belediye imkanlarını çekinmeden kendi siyasi geleceğinin reklamasyonunda kullanmasıdır.

               Alınan ve yapılan hiçbir hizmet Başkan M.Özcan’ın  kişisel serveti ile gerçekleşmemiştir.

                Tüm yapılanların, Mersin halkına harcanması gereken paradan yapıldığı ve yapılanlarında bir Belediye ve bir Belediye Başkanın asli görevlerinden olduğu ise gerçeğin de ta kendisidir.

              Mersinde 35 yılı aşkın gazetecilik yapıyorum.

              Hiçbir Belediye başkanının fotoğraflarını otobüslere, parklara, billboardlara koydurup isimlerini de Devletin ve halkın parasıyla yapılan tesislere vermediğine tanık olmadım..

              M.Özcan’ın yaptıklarını bu güne kadar hiçbir Belediye Başkanı da yapmadı.

             M.Özcan’ın her fırsatta eleştirdiği partisinin eski ve efsane başkanı Kaya Mutlu mütevaziliğini her zaman ön planda tuttu.

             O dönemde de Mercedes olmasına rağmen o her zaman Renault marka araca binmeyi tercih etti. Bu gün  Mersin halkının kana, kana içtiği berdan suyunu Mersin’e  kimin kazandırdığını unutuluyor olması çok çarpıcı bir vefasızlık örneğidir...

             Mersin halkına günlük değil ünlü sanatçılara haftalık konserler verdirdi, büyük yolları projeleri, hal’ i o Mersine kazandırdı.

             Siyaseti ve Belediyeyi  içine katmadığını uzun yıllar mükemmel bir kulüp başkanlığı yaptı Mersin İdman Yurdunu şampiyonluklara taşıdı. Hiçbir zaman futbolcuları siyasi pankartla sahaya çıkarmadı.

             Okan Merzeci  ise tüm görev süresince  makam aracı kullanmadı, kullandığı özel aracının yakıt ve  kullandığı cep telefonu giderlerini de  kendi cebinden ödedi.

               O caddede ve sokaklarda küçükle küçük, büyükle büyük oldu. İnsanlarla sohbet en büyük zevki oldu.

              Bu gün kullanılan çevre yollarını Mersin’e kazandırdı.

            Bir gece şiddetli yağmur altında çamura saplanan Belediye ait dev bir dozeri dizlerine kadar çamura girip büyük bir ustalıkla saplandığı yerden çıkarıp sel sularıyla gelen molozları  kendisi açtı.

           Yolda belediye işçisi ile çalışıp yemeklerini paylaştı.,

           Elinde poşet yoldan çöp topladı. Ve İstiklal caddesinde işçilere eşlik ettiği gün  rahatsızlanarak vefat etti ve on binlerce Mersin halkı göz yaşları altında ebediyete uğurladı.

              Kaya Mutlu ve Okan Merzeci  hiçbir zaman da halkı potansiyel

tehlike görerek makam kapılarını resmi toplantılar dışında halka kapatmadı, hatta halk günleri düzenleyerek halkın sorunlarını dinleyip çözüm yolları ürettiler.

              Okan Merzeci halkın karşısında büyüklük taslamamış olmak içinde daima makam masasının önünde oturdu..

              Bir Başka özelliği ise .maaşını özel kalemine aldırıp ve isimlerini üçüncü şahısların bilmeden okuttuğu öğrencilere gönderme erdemliliği göstermiştir.

               Geçmişteki Başkanlar işte böyleyken M.Özcan  Mersin Halkının  parasıyla yapılan bir tesise kendi adının verilmesini, ekmek fabrikasını seçimler öncesi açıp seçim sonrası kapatmasını nasıl içine sindiriyor anlamıyorum.

               4.Diğer bir nedenim ise M.Özcan’ın Büyük Şehir Belediye Başkanı seçildiği DSP den ilk ayrılan olması ve daha sonra YTP ve CHP’ye geçerek bir dönemde üç parti değiştiren ilk ve tek belediye başkanı olması ve  siyasette ilkeli bir duruş sergilememsi.

               5. Ve en önemli nedenlerimden beşincisi  M.Özcan’ın  Başbakan R.T.Erdoğan’a benzemesi.

               Hatırlanacağı gibi CHP Genel Başkanı Deniz Baykal her fırsatta Başbakan’ı, fakirleştirdiği halka iane dağıtarak siyasi getirim elde etmekle suçlar.

                Aldığımız bilgilere göre de M.Özcan  önümüzdeki süreçte Belediye bütçesinden çıkan 7 milyon YTL (7 Trilyon TL) tutarında para ile Adana’dan bir firmadan alımı gerçekleştirilen, içinde bir kilo yağ, bir kilo nohut, bir kilo bulgur, bir kilo pirinç, bir kilo toz şeker, bir paket çaydan oluşan gıda paketlerini seçimlere yakın 350 bin aileye dağıtma projesi ile yine Binlerce YTL ile sözüm ona Belediye icraatlarını anlatacak Belediye gazetesinin baskı ve dağıtımı işini ihaleye çıkarırken ihale şartnamesine de baskı işini yapacak gazete veya matbaanın iki taşıma aracı olması şartının yer alması.

              Mersinli gazeteciler hangi kuruluşun iki taşıma aracı olduğunu ise iyi bilmektedir.

              Ne var ki  kendi yandaş gazete, televizyon ve kendisine bağlı medya gücü her zaman olduğu gibi bu konuda da yine üç maymunu oynamaktadır.

                 Kaya Mutlu ve rahmetli Okan Merzeci’nin en büyük eksiklikleri ve yapamadıkları bir şey vardı o da şarkı söylemek. Onlardan ne “sevemedim kara gözlümü nede siyah giyme toz olur, beyaz giyme söz olur”  şarkılarını toplantılarda okuyamadılar..

                Ancak unutulmamalıdır ki ;

                AKP Merkez İlçe Başkanı Fehmi Gür’ün dediği gibi,  “M.Özcan ve yandaşlarının imparatorluğu”  yakın bir zamanda mutlaka yıkılacak ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığı nın kapıları Mersin halkına tekrar açılacaktır.

              Ve işte o zaman halk, kameralarla izlenmeden ve dört kontrol noktasında sorguya tutulmadan, samimi ve kaynakları siyasi geleceği için kullanmayan, sözde değil özde Atatürkçü olan bir Büyük Şehir Belediye Başkanı ile kucaklaşacaktır.

              İşte bu nedenlerden dolayı bizden M.Özcan’a oy yok.

              İşini etik kuralları rehber alarak yapan ve Saygıyı hak eden herkese saygılar...