HABER ARŞİVİ    |    GÜNCEL    |    ÖZEL HABER    |    SİYASET    |    KÜLTÜR SANAT    |    EKONOMİ    |    FOTOHABER    |    SPOR
   

Yazı Tarihi : 3/24/2009 4:04:41 PM | E-Mail : gazeteciziya@mynet.com

Ziya KESKİNIŞIK
Yalan Rüzgarı-22

       Ben 35 yılı aşkın gazetecilik deneyimim ve algılama yeteneğim ve arşivciliğimle her zaman övünürüm.

Bendeki, belge ve bilgileri muhafaza etme alışkanlığı baba eğitimidir.

Başkan Özcan, “Fotohaber.net ve Demokrat Mersin” gazetesinde yer alan “Yalan Rüzgarı-1” yazımı okumamış veya sanırım elimdeki  belgelerden haberi yok ki yine ortalığı boş bulmuş “işkembe i kubradan”  atmayı sürdürdü.

Bakın, M. Özcan 24/03/2009 günü yayınlanan basın bülteninde ne diyor ?.

“Mersin Halkı’na hiçbir zaman yalan söylemedim ve yapamayacağım şeylerin sözünü de vermedim. Mersin Halkı’na yalan söylemektense, seçimi kaybetmeyi tercih ederim. Biz 10 yıl boyunca belediyecilik hizmetlerinin yanı sıra; dili, dini, ırkı, mezhebi, kültürü ne olursa olsun tüm insanlarımız arasında denge unsuru görevini başarıyla yürüttük”.

O zaman soruyorum.

“Seçim döneminde Türkçe dışında bir lisan ile halka hitap etmek Anayasal suç sayılmasına ve alt kimliğinizi işaret etmek anlamına geleceğini bile, bile Kazanlı’da halka, Arapça hitap eden yandaşınız bir şahsın bu hareketi bölücülük yapmak anlamına gelmez mi ?.

Sayın Özcan, ekmek fabrikasını ikinci kez hizmete sokarken inandırıcı olabilmek için de,

“Ekmek fabrikasını bir daha kapatmayacağıma namusum ve şerefim üzerine söz veriyorum” deme gereğini acaba niye duymuştunuz.

Sizlere soruyorum ?.

İnsan, öylesine radikal bir sözü niye verir ?. 

Ve başkan Özcan böyle söz verme ihtiyacını niye duymuştur hiç düşündünüz mü ?.

İnandırıcı olabilmek için değimli ?.

Peki kim yemin ederek inandırıcılığını pekiştirmek ister ?.

Lütfen, “Pinokyo veya yalancı çoban” diye düşünmeyiniz. Çünkü onlar sanal alemin yalancılarıdır.

Ancak, uygun cevap aramayı bende bırakıyor ve “yalan söylemektense seçimi kaybedeyim” diye dilekte bulunan  M. Özcan’ın seçim vaatlerinden bazılarını sizlerle paylaşmak istiyorum.

M. Özcan 10 yıl içinde;

       

1-Projeli işler için mimar, mühendis ve şehir plancılarından görüş aldı mı ?.

2-Büyükşehir harcamaları halkın ve  mali müşavirler odasının denetimine açık tutuldu mu ?.

3-Kamu ve Özel sektöre ait yatırım-planlama kararlarında ve yer seçimi sürecinde ilgili meslek odaları ile iş birliği yapıldı mı ?.

4-Yerel yönetim hizmet anlayışında, “işletmeci” eğilimler yerine üretici belediyeciliğe geçildi mi ?.

5-Mersin’de yaşayan her kesin Mersinli olması sağlandı mı ?.

6-Şeffaf, üretken, çağdaş, katılımcı, sorumlu, bilim ve tekniğe dayalı, akılcı bir belediyecilik uygulandı mı ?.

7-Sokak çocukları ve problemli insanlar için rehabilitasyon merkezleri kuruldu mu ?.

8-Kadın sığınma ve huzur evleri açıldı mı ?.

9-Halkımızı ve kentimizi ilgilendiren konularda, üniversite, odalar, dernekler sivil toplum kuruluşları ile kamu kuruluşları ile işbirliği yaparak panel ve konferanslar düzenlendi mi ?.

10-Semt  kütüphaneleri kuruldu mu ?.

11-Tüm ekonomik sorunları birlikte çözebilmek için Vali, Belediye Başkanları, Ticaret ve Sanayi Odası, Deniz Ticaret Odası, Ticaret Borsası, tüm meslek odaları, Esnaf Odaları birliği, İhracatçılar birliği, Üniversite temsilciliği, parlamenterler ile il ekonomik konseyi oluşturuldu mu?.

Soruyorum sizlere, M. Özcan'ın 1999-2014 proğramında yer alan ve 11 madde halinde belirttiğim bu seçim vaatlerinden bir tekinin uygulamdığına, gerçekleştiğine tanıklık edecek kimse var mıdır dersiniz ?.

Fütursuzca yani, yukarıda kullandığım amiyane o tabirle, bunlar “işkembe i kubradan” verilmiş sözler değil de nedir Allah aşkına.

İnanın, okurken sıkılmamanız için onlarca konuya da yer vermedim.

Ancak sandık başında, “yalan rüzgarı-1 ve Yalan rüzgarı -2”

başlıklı yazımda vurguladığım seçim vaatlerini, sonrada M. Özcan’ın;

Mersin Halkı’na hiç bir zaman yalan söylemedim ve yapamayacağım şeylerin sözünü de vermedim.

Mersin Halkı’na yalan söylemektense, seçimi kaybetmeyi tercih ederim”.

İçerikli dileği ile “Halk layık olduğu idareciyi seçer” deyişini de hatırlayarak;

Mersin’e ve Mersinliye yakışan “şehr-i emin’i” yani; Yaşlı, genç, yetim, öksüz, işsiz, özürlü, şehit yakınları, tüyü bitmemiş bebelerin hakları, namusları güvenle emanet edilecek ve emanete hıyanet etmeyecek kadroları seçeceğinize inanarak saygıyı hak eden herkese saygılar sunuyorum”.




 
  YAZARIN ARŞİVİ
 
  • CHP’li olabilmek (2)

  • CHP’li olabilmek……

  • Mersin için Güç birliği

  • Gazeteci..

  • Sevmiyorum

  • İş işten geçmeden

  • Atmayın be kardeşim..!

  • BABAM VE BEN

  • Tükürdüğü yüzü öpen CHP’li

  • Hizmetle övünmek kimseye hak değildir.

  • Atatürk ve Basın...

  • Rant amaçlı İftar çadırları

  • Çok üzgünüm.

  • TEŞEKKÜR

  • Kin tohumları ekmekten vaz geçin

  • Yalan Rüzgarı-22

  • Geri kalmış bir şehir “MERSİN”

  • 29 Mart’da M.Özcan’a Oy Vermeyeceğim..!

  • Mersin üzerine diyaloglar (?) 1.

  • Bayram ziyareti…

  • DERS : 1, KONU : GAZETECİ

  • M. Özcan Afişleri ve Muhalefet...

  • Bir bayram ziyareti…

  • İyi oku anlam çıkar yazımdan..

  • Bir Belediye Başkanı Analizi..!

  •  
      YORUMLAR
     
    Adınız Soyadınız :

    Yorumunuz          :

    Güvenlik Kodu     : Güvenlik Kodu
    Kod                        :

     

      HABER ARA
     
     
      
      FLAŞ HABER
      EN ÇOK OKUNAN
    • Bu Ay
    • Bu Hafta
    • Dün
    • Bugün
     
      SOSYAL MEDYA

     




     
     
    ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE GÜNCEL HABERLER SİYASET HABERLERİ SPOR HABERLERİ GİZLİLİK İLKELERİ

     

    fotohaber.net | İnternet Gazetesi | Resmi Web Sitesi | Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
    fotohaber.net © Copyright 2005-2025 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

    URA MEDYA